26 Ekim"de 3. Olağan Kongresini yapacak olan Saadet Partisi"nde yeni bir süreç başladı. Uzun zamandır devam eden istişare sürecinin ardından alınan karar, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan tarafından açıklandı. Başkanlık Divanı, GİK, İl başkanları ve il müfettişleri ile fikir alışverişinde bulunan Yüksek İstişare Kurulu, Recai Kutan"ın görevi bırakmasının ardından yerine Prof. Dr. Numan Kurtulmuş"un 26 Ekim"deki Büyük Kongrede yeni genel başkan adayı olmasına karar verdi.

Kongre sürecine ilişkin bilgi veren Recai Kutan, Saadet Partisi olarak bir süre önce Milli Kurtuluş Hareketi"ni başlattıklarını hatırlatarak, bu kurtuluş hareketinin üç adımdan oluştuğunu söyledi.

KUTAN: MİLLİ KURTULUŞ HAREKETİNİ BAŞLATTIK
Kutan, “Samimiyetle inanıyoruz ki, Türkiye"nin ve insanlığın kurtuluşu, sağlığa, huzura, barışa ve refaha kavuşması bu üç adımın ardından, Saadet Partisi"nin en büyük parti olması ve en kısa zamanda iktidara gelmesine bağlıdır” dedi.

İlk adımın 26 Ekim"de gerçekleştirilecek Saadet Partisi 3. Olağan Büyük Kongresi olduğunu kaydeden Kutan, “Yeni bir aşk, yeni bir heyecan ve yeni bir kararlılıkla büyük kongremizi yapacağız. Onun ardından önümüzdeki yılın Mart ayında yerel seçimler yapılacak. Biz aşağı yukarı bir, bir buçuk sene önceden çalışmalara başladık. İnşallah bu seçimlerde en büyük başarıları elde edeceğiz. Onun ardından ilk genel seçimden de, inşallah Saadet Partisi en büyük parti olarak çıkacak. Her vesile ile ifade ettiğimiz bir ana hedefimiz var. Nedir o? Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya. Dikkat ederseniz, bizim partimizin dışında hiçbir zihniyet, hiçbir parti, yeni bir dünyanın gereğinden bahsetmiyor. Biz diyoruz ki, ülkemizin dışında da huzur, barış ve refah olması için, yeni bir adil dünya düzenine ihtiyaç var. Bu bizim ana hedeflerimizden birisidir. Dolayısıyla diyoruz ki, bütün bu sıkıntılarımızın giderilmesi için Saadet Partisi tek çözümdür. Çünkü biz milletin kendisiyiz. Milletimizin inancını, tarihini, kültürünü ve değerlerini temsil ettiğimiz inancındayız” diye konuştu.

Kongreler öncesinde alınacak kararlar için en geniş istişarelerin yapılmasının Milli Görüş"te bir gelenek olduğunu vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, “Başkanlık divanı ve GİK üyelerimizle, il başkanları ve il müfettişlerimizle, bu arada kadın ve gençlik kollarımızla, bugüne kadar bu büyük davaya hizmet vermiş olan değerli kardeşlerimizin hepsiyle, 300"ün üzerinde kişiyle istişareler yapıldı” dedi.

Bu istişareler neticesinde Yüksek İstişare Kurulu tarafından kongreye ilişkin bir karar alındığını açıklayan Recai Kutan, “Tabi bizim Yüksek İstişare Kurulu olarak Büyük Kongre delegelerine yapacağımız sadece tavsiyedir. Kararı elbette verecek olan Büyük Kongre üyeleridir. Bu kongrenin hayırlara vesile olması ve yeni genel başkanımızın ve önümüzdeki günlerde açıklanacak olan GİK ve Yüksek Haysiyet Divanı üyelerimizin, büyük davamıza en hayırlı, başarılı hizmetler vermelerini Cenabı Hak"tan niyaz ediyorum” diye konuştu.

Daha sonra Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Yüksek İstişare Kurulu"nun, Saadet Partisi 3. Olağan Büyük Kongresi"ne ilişkin aldığı karar metnini okudu.

KURTULMUŞ"UN AÇIKLAMASI
Yüksek İstişare Kurulu"nun tavsiye ettiği yeni genel başkan adayı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ise, yeni sürece ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Türkiye ve dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini, siyasal ve ekonomik şartların giderek ağırlaştığını belirten Kurtulmuş, “Saadet Partisi, Türkiye"nin en önemli siyasi hareketi olarak, Türkiye"nin en önemli siyasi geleneği olarak, yeni bir atılım ve açılım dönemine girmiş bulunuyor” dedi.

Türkiye"de Milli Görüş hareketinin Türkiye"nin sosyolojik bir siyasi hareketi olarak, hep varlığını koruya geldiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, ve önemli, belirleyici, tanzim edici siyasi bir hareket olarak bugüne kadar çizgisini sürdürdüğünü dile getirdi.

ERBAKAN"A TEŞEKKÜR
Konuşmasında öncelikle Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan"a teşekkür eden Kurtulmuş, “Bu davanın bugünlere gelmesinde, tabiî ki en başta Muhterem Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan"ın çok büyük katkıları olmuştur. Yaklaşık 40 sene evvel, hatta Odalar Birliği çalışmasını da katarsak 45 senelik bir siyasi tecrübeyle ve mücadeleyle, tek başına başladığı, tırnaklarıyla kazarak getirdiği bu büyük dava, en zor şartlardan birinci parti olma noktasına kadar çıkartılmıştır. Bu anlamda Muhterem Hocamızın 45-50 yıllık emeği ve halen devam eden, Türkiye güçlü ve müreffeh ülke yapma mücadelesi ve kararlılığı bir kere her şeyden önce bütün sözcüklerin ifade etmekte yetersiz kaldığı zorluk çektiği bir büyük başarıdır, mücadeledir. Bu büyük mücadeleyi bugüne kadar sürdüren başta Hocamız olmak üzere bütün dava arkadaşlarına, partimiz ve milletimiz adına teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

KUTAN"A TEBRİK
Recai Kutan"a bugüne kadar yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür eden Kurtulmuş, “Sayın Genel Başkan, Türk siyasi hayatına büyük bir siyasi lider olarak damgasını vurmuştur. Sadece siyaset döneminde değil, devlet adamlığı vasfıyla karış karış memleketin her tarafını dolaşarak, bu ülkenin en zor dönemlerinde kalkınmasına katkıda bulunmuş, devlet adamlığı vasfıyla muhalifleri ve muvafıkları dahil herkes tarafından takdir ve sevgi görmüş siyasi bir şahsiyettir. Bir büyük Türkiye sevdalısıdır. Zaman zaman siyasetin argo üsluplar içerisindeki zeminlere dönüştüğü siyasetin yüksek gerilimlerin üzerinden prim yaptığı zannedildiği dönemlerde Recai Kutan, Türk siyasetinin bir denge unsuru olarak hep bir gülen yüz olarak parlamıştır” diye konuştu. 10 yılı aşkın süre beraber çalıştıkları Kutan"ın, Milli Görüş hareketi bakımından en zor zamanında büyük bir vefa, büyük bir kararlılık, büyük bir azim göstererek herkese örnek ve rehber olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Ben öncelikle bütün camiamız adına, muhterem genel başkanımıza, davamıza yaptığı katkılar nedeniyle yürekten teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Bu büyük hizmeti asla milletimiz tarafından unutulmayacaktır” dedi.

RÜZGARA DİRENENLERE TEŞEKKÜR
Milli Görüş içinde yıllardır sabırla mücadele eden herkese teşekkür eden Kurtulmuş, “40 yıldır Milli Görüş davasını, köy köy, kasaba kasaba, kent kent en zor şartlarda; yokluklar ve yoksulluklar, horlanmalar ve aşağılanmalar içerisinde bugüne kadar getirmiş olan isimsiz kahramanları, bu davaya omuz veren bütün kardeşlerimizi, bütün arkadaşlarımızı ve büyüklerimizi tebrik etmek vazifemizdir. Özellikle son 5-6 yıllık süre içinde, rüzgarın tamamen karşımızdan estiği, şartların tamamen aleyhimize göründüğü dönemde, sabır içerisinde, inat ve büyük bir irade ile (buradayım, ben varsam yeniden büyük Türkiye kurulacaktır) diyen bütün Milli Görüşçüleri tebrik etmek, büyük bir vazifedir” diye konuştu.

Milli Görüş"te ahrete intikal etmiş isimleri rahmetle anan Kurtulmuş, “Bu arada, belki birkaç tanesinin ismini hatırlayıp sayabileceğimiz, ama bu davaya yürekten hizmet etmiş olan Fehmi Cumalıoğlu, Ali Oğuz, Abdurrahim Bezci ağabeyimiz gibi bu davanın geçmişe intikal etmiş bütün büyüklerini, ayrıca Ali Soylu, Bedri İncetahtacı gibi genç yaşında bu memlekete hizmet ederken hayatını kaybeden dava arkadaşlarımıza Allah"tan rahmet diliyorum. Ve onların yaptığı mücadele, geride milyonlarca Fehmi Cumalıoğlu, milyonlarca Ali soylu, milyonlarca Bedri İncetahtacı bırakmıştır. Ve inşallah bu dava en güçlü şekilde en ileriye gidecektir. Bundan da bütün milletimiz emin olsun” dedi.

ŞİMDİ MİLLİ GÖRÜŞ"E İHTİYAÇ VAR
Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi Saadet vaktidir. Şimdi dünyanın, Türkiye"nin, Saadetin Milli Görüşün fikirlerine ihtiyacı vardır. Önümüzde siyasetçi bir grup için belki en zor olan imkânlardan birisi var. Yıllardır uyarıyoruz. Bu medeniyet değerleri içerisinde, bu kadar büyük taahhütle, bu kadar büyük bir ceberrut anlayışla, bu kadar büyük emperyalist emellerle dünya idare edilemez.

Yıllardır ne söylediysek hepsinin haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bugün bu zemin müsait olmadığı için bunları tartışmayacağız. Ama Milli Görüş"ün bu topraklar için teklif ettiği her şey, insanlık için medeniyet projesi olarak ortaya koyduğu her şey bütün açıklığı ile ortadadır.

Başka bir çözüm yolu yoktur. Milli Görüş sadece siyasi bir partinin adından da ibaret değildir. Milli görüş bir evrensel medeniyet projesidir. Herkes için özgürlük, herkes için adalet ve herkes için refahın paylaşıldığı bir medeniyet projesidir. Şimdi şartlar, küresel krizler, ortaya çıkan ve çıkacak olan bütün krizler bir kere daha bizi teyit etmiştir, bir kere daha edecektir. Ama siyasette sadece biz haklıyız demek olmaz. Bizim sorumluluğumuz bu haklı olduğumuz görüşleri muktedir yapma mücadelesidir. İnşallah şimdi Saadet. Türkiye"nin mazlum insanları için. Şimdi Saadet. Bütün dünyanın mazlum insanları için. Şimdi saadet. Bütün özgürlük taraftarları için. Şimdi Saadet. Bütün adalet taraftarları için. Şimdi Saadet. İnsanca dünya isteyen herkes için. Türkiye için. İslam alemi için. Bütün coğrafyamız için. Ve bütün insanlık için şimdi Saadet” Kurtulmuş, bu dönemin Milli Görüş hareketini yeniden muktedir bir siyasal yapı haline dönüştürmek, yeniden bütün gücünü toparlayarak, bütün birikimini yeniden bir araya getirerek, yeniden yapılanarak Türkiye"de iktidar olma vakti olduğunu kaydetti. Kurtulmuş, “Dünyaya rehberlik yapma vaktidir. Bütün kadrolarımız ve teşkilatlarımız bu kararlılığa sahiptir, bu dinamizme sahiptir. Dünyanın şartları da bize bu imkânı vermektedir” dedi.

KONGREDEKİ 4 TEMEL HEDEF
26 Ekim 2008 tarihinde Ankara"da yapılacak olan Kongre"de, önümüzdeki döneme ilişkin dört tane temel hedef tespit ettiklerini kaydeden Numan Kurtulmuş, bu hedefleri şöyle açıkladı: “Bunlardan birincisi, bu kongre Saadet Partisi"nin önünde yeni bir açılım ve atılım devrinin başlamasına müsaade edecektir, bunun başlangıcı olacaktır. İkincisi bu kongre, Milli Görüş hareketini siyasetin cazibe merkezi haline getirecek, sadece falanca ya da filanca partiye alternatif değil, Türkiye ve dünyadaki statükoya karşı küresel bir alternatifin merkezi haline getirecektir. 26 Ekim kongresi, hem camiamızı birlik ve bütünlük içinde toparlayacak, hem de milletimizin önüne bu birlik ve bütünlük içinde bir kararlılık sunacaktır. Yani tabiri caizse, 26 Ekim kongresi, Saadet Partisi"nin nerde kalmıştık diyeceği bir tarih olacaktır. Dördüncü olarak, Saadet Partisi konjonktör partisi değildir. Günlük heveslerin etrafında hareket eden bir siyasi parti değildir. Saadet Partisi, bir büyük geleneğin temsilcisi olan bir partidir. Bir büyük medeniyet siyaset merkezinin partisidir. Büyük siyasi geleneğe ve tecrübeye sahiptir. Bu anlamda, 26 Ekim kongremiz bu siyasi gelenek ve tecrübemizle geleceği temsil edecek dinamizmin bütünleştiği birleştiği ve geleneğin geleceğe taşınmak üzere yola çıkıldığı bir kongre olacaktır. Önümüzdeki dönem bu 4 büyük hedefle kongremizi en başarılı şekilde gerçekleştireceğiz”

3. BÜYÜK ÇIKIŞ BAŞLIYOR
Bu kongrenin bir ilk adım olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “ Bu adımdan sonra bu siyasi hareket yeniden Türkiye"de bir büyük çıkışa hazırlanacaktır. Bu dönem, 3. büyük çıkışının ve şahlanışının başlangıcının dönemidir. Ve inşallah bu siyasi hareket, yeniden bu ülkeyi; mutlu ve müreffeh, adil bir dünyayı kuracak kararlılığı ortaya koyacak ve başaracaktır. İnşallah önümüzdeki dönemde elbirliğiyle, fikir birliğiyle ve yürek birliği ile yeniden büyük Türkiye"yi kurmak, adil ve yeni bir dünyanın kurulmasına mücadele etmek için hepimiz bütün benliğimizle söz veriyoruz. İnşallah bu bayrağı Türkiye"de en yükseklere dikeceğimize inanıyoruz” dedi.