Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

RAMAZAN VE ORUÇ

 

 

 

 

                                            

                 Yapılan ibadetler kullar için bir angarya değildir. Yapılan ibadetler, kulların ruhi, bedeni, ahlakı, edebi, sıhhi, içtimaı yapısını dinç ve ayakta tutan unsurlardır.

             Yapılan ibadetlerden biriside oruçtur. Görünüşte oruç insanın kendisine yaptığı bir eziyettir. Fakat Olayın hiçte öyle olmadığı aşağıdaki izahlardan anlaşılacaktır. Oruç ruhu, kötü duygu ve düşüncelerden arındırmaktadır. Sağlık yönünden oruç, mideyi dinlendirmektedir. Bir bakıma bütün gün ve bir sene durmadan çalışan mide tutulan oruç sayesinde dinlenmeye alınmakta ve böylece bir fabrikanın bakımı gibi midede bakıma alınmaktadır. İnsanı kötülüklerin batağına iten,  nefistir. Tutulan oruçlar sayesinde nefis terbiye edilmektedir. Nefsin istekleri yerine gelmeyince irade güçlenmekte ve bu irade gücü bir sene devam etmektedir.

          Peygamber efendimiz (s.a.v) bir duasında “ Allahümme, la tekilni ila nefsi tarfete aynın, Ey! Allahım beni nefsime göz açıp kapayıncaya kadar bırakma”    buyurmuşlardır. Nefsi, kötülüklerden uzaklaştıran en iyi ilaç ve çare oruçtur. Oruç, insana fakirliğin, yoksulluğun ne demek olduğunu en iyi bir şekilde hatırlatmaktadır. Allah’ın emir ve yasakları kullarının iyiliği içindir. Allahın yapılmasını istediği şeylerde, kullarının sonsuz yararları ve yasakladığı şeylerin terkin dede, sayısız faydalar vardır. “Efalullahı mualleletün bil hikemi vel mesalih, Allah’ın yaptığı işlerde hikmet ve maslahatlar vardır”                                                                                             

             Yapılması istenilen İbadetler de, bizim kolayca idrak edemeyeceğimiz yararlar mevcuttur. Tok açın halinden ne bilir” atasözünü de düşündüğümüzde ramazan orucunu tutan Müslümanlar, açlığın insana verdiği ıstırabını, oruç sayesinde anlarlar, fakirliğin ne kötü bir şey olduğunun farkına varır da, fakirlere yardım elini uzatır.

         Zengin olup ta,  istediğini her zaman alıp yiyebilen, açlığın verdiği Istırabı, tuttuğu oruçla, öğrenir. Diğer bir ifadeyle ramazan ayı, sosyal yardımlaşma ayıdır. Fakirlerin, yoksulların ihtiyacına varlıklı olanların el uzattığı ve fakirlerin gözetildiği bir mevsimdir. Ramazan ayı, sabır ayıdır. Oruç tutmak sabır işidir. Peygamberimiz (s.a.v)  “Oruç bir kalkandır. Sakın oruçluyken cahillik edip kötü söz söylemeyin. Birisi size sataşacak veya dalaşacak olursa, ben oruçluyum desin” buyurmuşlardır.                                                                                    

                  Oruç bir ruh terbiyesidir. Oruç tutan bir Müslüman, melek sıfatını taşır. Melekler yemez ve içmezler, meleklerde erkeklik ve dişilik yoktur. Meleklerin yaratılışı bu yöndedir. Oruçlu olan bir Müslüman da, oruç halinde iken, yemez, içmez ve cinsi harekette bulunamaz. Böylece oruç tutan Müslüman meleklerden de üstün derecelere ulaşır.

              Oruç tutan Müslüman başkalarını çekiştirmez ve gıybetini de yapmaz. Oruç tutan bir Müslüman gıybetten, dedi kodudan, başkalarını çekiştirmekten vaz geçmezse, oruçtan kazandığı sevabını kaybeder. Oruç tutan Müslüman, fetr ve toplumu rahatsız edici, davranışlarına son vermelidir.                                        

            Oruç’u tutan ve kur’an’ı: okuyanlar için kıyamet gününde, sahibine şefaat edeceklerdir. Oruç diyeceki; Ey Rabbim; ben oruç tutan o kulunu, yemekten ve şehvetten men ettim, bana şefaat etme imkânı verde O, oruç tutan kuluna şefaat edeyim. Kur’ anda diyeceki, Ya Rabbi ben O, kur’an-ı okuyan kulunu, istirahatından men, ettim, bana şefaat hakkı verde, bende O, kuluna şefaat edeyim diyecektir.” Buyrulmktadır (Camiussagır cilt 4 sayfa 5203).

              Oruçla ilgili Peygamber efendimiz (s.a.v) “her şeyin bir temizleyeni(zekâtı) vardır. Cesedimizin (günah kirlerinden) temizleyicisi de, oruçtur” buyurmuşlardır.  Ramazan ayını, ömrümüzün değerlendirilmesinde ganimet bilmeliyiz. Oruçlu olan Müslümanların, gece ve gündüzde kur’an-ı kerim okuması, okuduğu kur’anın manasını anlamaya çalışması, Allah-ı zikretmesi, Rasulullah (s.a.v) efendimize salâvatı şerife getirilmesi, dünya ve ahırete yarar kitaplar, dergilerin, okunması, yapılan va’zu nasihatlerin, dinlenilmesi, kazaya kalmış namazlar varsa; geçmiş namazların, kılınması, Teheccüt namazı, Evvabiin namazı gibi namazlarında kılınması dinimizin tavsiye ve emirlerindendir. Sayın okurlarımızın, Ramazanlarını tebrik eder, dinimiz, Memleketimiz ve İslam âlemine, hayırlara vesile olmasını Cenap’ı haktan niyaz ederim.                                               

                                                                                            

 

Bu yazı toplam 2034 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.