Şuayip YAMAN

Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasım’ın her yıl  “Öğretmenler Günü” olarak kutlanması kararlaştırıldı.

24 Kasım 1928 tarihinde Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün, Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.

Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981’de O’nun “Başöğretmen” oluşunun yıl dönümünde ülke çapında “Öğretmenler Günü” kutlanmasına karar verildi.

Öğretmenler Günü ile ilgili kutlamalar, 26 Kasım 1992’de Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren  “Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği” ile resmi bir statü kazandı. Ve bugün bu kutlamalar bu yönetmelik çerçevesinde yapılmaktadır.

Bu nedenle Türkiye’de her yıl 24 Kasım “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmakta..

Atatürk'ün, Öğretmenlere armağan ettiği 24 Kasım Öğretmenler günü kutlamaları ilçemizde sabah saat 10.00'da Atatürk Parkı’nda Atatürk anıtına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelenginin sunumu ile başladı.

Sunuculuğunu Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Matematik Öğretmeni Hikmet Güven’in yaptığı çelenk sunma töreninde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelengini Murat Aslan sundu.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Atatürk Parkı’ndaki tören sona erdi.

Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Kültür Merkezi’ndeki törenler Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kutlama programına geçildi.

Sunuculuğunu Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişim ve Eğitimi Öğretmeni Zehra Kaya ile Matematik Öğretmeni Hikmet Güven’in yaptığı ‘Kutlama Programı’ çerçevesinde;

İlçemizin en genç öğretmeni Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Aysun Hansu yaptığı konuşmada, “Bugün bu kutlu günde benim gibi mesleğinin henüz ilk yıllarında, heyecanları yüzlerinden okunan bir grup genç meslektaşım adına (açıkçası pek de haddim olmayarak) bir konuşma yapmak üzere huzurunuzda bulunuyorum. Böyle güzide bir topluluğun karşısına çıkmanın beni heyecanlandırdığını da sizlerle paylaşmak isterim.

Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu değişim doğal olarak eğitim ve eğitim ile ilgili unsurları da etkilemektedir. Eğitim artık durağan bir süreç olmaktan çıkmış, sürekli sorgulanması gereken dinamik bir süreç galine gelmiştir.

Öğrenciye devamlı bilgi. Yükleme yapılan klasik eğitim anlayışı artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu anlayış yerine, bireye değişen durumların gerektirdiği bilgi ve becerileri kişisel çaba ile öğrenebilme ve öğrendiklerini yaşamın özel durumlarına uygulayabilme yeteneğinin kazandırıldığı yeni bir eğitim anlayışı gelişmiştir.

Öğrenciye öğrenmenin öğretildiği bu eğitim anlayışı beraberinde yeni bir öğretmen modelini de getirmektedir.

Yeni öğretmen modelinde öğretmen öğrencilerini ayrı ayrı bireyler olarak görür ve değer verir. Her öğrencinin ayrı bir dünya olduğu, topluma mutlaka kazandırılması gereken bir cevher olduğunu bilinciyle öğrenciye yaklaşır. Öğrencilerin kalplerini kazanma adına, onlara bir şeyler öğretmen adına her fırsatı değerlendirir.

Yeni öğretmen modelinde öğretmen mesai kavramının dar kalıplarını kırmak zorundadır. Öğrencilerinde geliştirmek istediği kişilik özelliklerini kendi davranışlarında göstermesi gerektiğini bilmeli, kendi yaşamadığı şeyleri öğrencilerine anlatırken utanacak kadar civanmert bir kişilik sahibi olmalıdır.

Yeni öğretmen modelinde öğretmen her zaman sorunun değil çözümün bir parçasıdır. Olmazların, yokların, imkânsızlıkların içerisinde dahi Mustafa Kemaller, Fatihler, Mimar Sinanlar yetiştirmeyi kendisine vazgeçilmez bir hedef olarak görmelidir.

Yürekten inanıyorum ki, bugün ben ve arkadaşlarım öğretmenliğe aday olmanın yanı sıra bir milletin geleceğini değiştirmeye aday olduğumuzun bilincindeyiz.

Bu vesileyle Cumhuriyetimizin ve modern eğitim sistemimizin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vazife başında şehit düşen ve ömrünü bu kutsal meslekte tamamlayarak aramızdan ayrılan öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü canı gönülden kutluyorum.”

Emekli Edebiyat Öğretmeni Mevlüt Topçu,  günün anlam ve önemini belirten konuşmasında, “32 yılını eğitim ordusunun bir neferi olarak geçirmiş olmanın Türk Milli Eğitimi’ne yurdun her köşesinde hizmet etmenin, “benim en önemli özelliğim, öğretmenliğimdir” diyen Atatürk’ün Türkiyesi’ nin öğretmeni olmanın gurur ve heyecanı ile sizlerin huzurundayım.

Değerli meslektaşlarım,

            Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,

            Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,

            Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,

Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,

Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,

Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,

Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.” Diyor şair...

Ben de diyorum ki öğretmenlik; kâinata bir deniz feneri misali ışık ve umutlar saçan ulvi bir meslek. Öğretmen ise bu mesleğin vazgeçilmezi; yani bir çiçek gibi her arıya yüreğinden bir şeyler kopararak ikram etmesini bilen bir bağrı yanık... Kendisine emanet edilen güllere bir bahçıvan edasıyla yaklaşan, onları koklayan bir usta...

Öğretmenlik biraz da gönüllülük mesleği... Kendinde olanı sürekli olarak hem de karşılık beklemeden verme mesleği. Bunun içindir ki öğretmen coşkulu bir ırmak olmalıdır. Bu özellik, öğretmenin zamanla biraz da çabayla elde edebileceği, bunu yaparken de zorlanabileceği bir özelliktir.  Bu özellikleri bünyemizde toplayarak gelin hep birlikte bu mesleği bir kez daha manalı kılmasını bilelim. Çünkü yarınlar bizim elimizde boy verecektir.

            Sevgili Öğrenciler;

            “Sizi görünce;

            Eriyor yüreğimdeki buzlar,

            Yüzümde çiçekler açıyor birden.

            Zamanı süzüp içtiğim,

            Ilık Yaz akşamlarını hatırlıyorum,

            Kehribar tanesi gözlerinizde.”

Siz benim güz mevsimimizde açan bahar çiçeklerimizsiniz. İyi ki doğmuşsunuz dünyamıza...

İyi ki açmışsınız ufkumuza... Toprağı nurlandıran gün ışığı gibi, gürül gürül aydınlıklar aksın içinize; pırıl pırıl sabahlar doğsun üstünüze... Kin, nefret asla uğramasın semtinize ; sağnak sağnak sevgi yağsın kalbinize...

Milli, manevi, insani, ahlaki ve kültürel değerlerimizi içtenlikle benimseyin. Atatürk ilkelerine gönülden bağlanın. Ailenizi, milletinizi ve vatanınızı samimiyetle sevin ve bunları yüceltmek için sürekli çalışın. İşte o zaman mutlu ve mesut olacaksınız.

Değerli Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler; Bir gün hepimiz için “ZİLLER ÇALACAK”

Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir

Zil çalacak, ziller çalacak benim için

Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;

Ta içimden birisi gidecek uça, ese...

Ama ben, artık gelemeyeceğim.

Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir

Zil çalacak, ziller çalacak benim için,

Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün;

Ta içimden birisi koşacak ardınızdan...

Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Sonra bir gün bir zil çalacak yine

Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak,

Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz...

Ben gideceğim.

Şahsım ve tüm öğretmenler adına Allahaısmarladık”

İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; “ Öğretmenler Günü kutlamaları her yıl bir derinlik kazanıyor.  Bu da bizi mutlu ediyor.

Öğretmeni toplumu inşa eden, toplumun ufku olarak düşünüyoruz.

Çocuklarımız için özverili emekler sarf eden öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.” 

İlçe Belediye Başkanı Tuncay Acehan, “Geçtiğimiz yıl yapılan Öğretmenler Günü kutlamalarında öğretmenim Mehmet Dündar da vardı. Şimdi aramızda yok. Çünkü onu geçtiğimiz Mayıs ayında kaybettik.

Öğrencilerini kahve köşelerinden toplayan, parası olmadığı için çocuğunu okutamayan ailelere yardım eden bir öğretmen idi.  Hocama Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet  olsun...

Öğretmenlerimiz en kıymetli varlıklarımızdır. Onları bu anlamlı günlerinde kutluyorum.”

İlçe Kaymakamı Cemal Şahin, “Millet mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliğe kabul tarihi olan 24 Kasım Günü, 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır.  Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık, unutulmadıklarını gösteren bir gündür.

Ulu Önder ATATÜRK’ün bir söylevinde, “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet adını almak kabiliyeti kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle, millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. “ Demektedir.

Bu yüzdendir ki öğretmenler, insanları eğiten, onlara sorumluluk duygusunu aşılayan, iyiyi, doğruyu, güzeli ve faydalı olanı öğreten, ülkemizin geleceği ve teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin kişilik olgusunun istenilen yönde gelişimine katkıda bulunan fedakar insanlardır.

Öğretmenlerimiz biliyor ki, yapmış oldukları görev, toplumun ve ülkenin kendilerinden beklentileri oldukça önemlidir.

Çağın gerekliliğini yakalayarak geçmişin mirasını geleceğe devretmede, öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Öğretmenlerimiz üstlendikleri bu görevleri her zaman en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Başöğretmen ATATÜRK’ e ve yüce milletimize layık olacak bir düstur içerisinde görevlerini yapmışlar ve yapmaya da devam etmektedirler.

Bu duygularla memleketimize üstün hizmetleri geçmiş tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor;

Mesleklerini yaparken şehit olan ve ebediyete intikal eden öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun...

Yaşayan öğretmenlerimize de sağlıklı, mutlu günler diliyorum.”

****

Kutlamalara geçildi;

Kültür Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu Folklor Ekibi ‘’Trabzon Yöresi ‘’oyununu sergiledi.

Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Esra Cönger   “Özledin mi Beni” adlı şiiri okudu.

Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanan “Öğretmen Konulu” video izlendi.

Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenlerinin yönetiminde ‘’Ben Öğretmen Olmak İstiyorum’’ adlı oratoryo Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından sergilendi.

 İlçemizde stajyerliğini tamamlayan öğretmenler;  Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Aydın Koca yönetiminde öğretmenlik andı okudu.

Türkiye Emekliler Derneği Genel Merkezi Korosu seslendirdikleri solo ve koro şarkılarla izleyenleri adeta büyülediler.

• Program Refik Fersan’ın “Hicaz Peşrevi” ile başladı

.

• Bestesi Yusuf Nalkesen’e ait, “Yalan Değil Pek Kolay Olmayacak Unutmak” adlı şarkıyı koro seslendirdi.

• Söz ve Müziği İsmail Akçapınar’a ait, “Güzellikler Şehri İstanbul” adlı şarkıyı

Gürsel Çavuşoğlu seslendirdi.

• Sözü ve müziği Zekai Tunca’ya ait, “Sensizliği ben seçtim” şarkısını Canan Ilgaz seslendirdi.

• Sözü ve müziği Zeynettin Maraş’a ait, “Hasretim Sana” adlı şarkıyı Şemsün Nisa Civriz seslendirdi.

• Bestesi Selahattin İnal’a ait “Sen Hep Beni Mazideki Halimle Tanırsın” adlı şarkıyı

            Emekli öğretmen Vefa Çokçetin seslendirdi.

• Sözleri Teoman Alpay’a ait olan, “Nasıl Geçti Habersiz” adlı şarkıyı koro seslendirdi.

• Sözleri Selahattin Kaynak’a ait “Bana Yardan Vazgeç Derler” adlı şarkıyı koro seslendirdi.

• Sözleri Yusuf Nalkesen’e ait, “İnan ki” adlı şarkı ile sözleri Yıldırım Gürses’e ait, “Anla Artık Anla Beni” adlı şarkıları Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencisi ve TRT Konservatuar Gençlik Korosu solisti S. Serap Derin seslendirdi.

Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan yiyecekler katılımcılara ikram edildi.