KUYUMCU MAHALLESİ HALKI HİZMET İSTİYOR...

KUYUMCU MAHALLESİ HALKI HİZMET İSTİYOR...

Köyden mahalle olan yerleşim yerlerinde olduğu gibi Kuyumcu Mahallesi sakinleri de yetkililerden hizmet bekliyor.

 Şuayip YAMAN

Kuyumcu Mahallesi 2014 yılında Mahalle statüsüne geçti. O tarihten beri hizmet olarak Büyükşehir’den sadece bir kameliye almış...

 

Yenimahalle Belediyesi de 10 adet demir aksamlı oturma bankı hediye etmiş.

 

Kuyumcu Mahallesi Muhtarı Süleyman KILINÇ, “keşke mahalle olmasaydık. Köy olarak kalsaydık” diye başladığı konuşmasında, “Eski köy yolumuz atıl durumda olduğu için Çubuk’a gidiş-gelişler için Yukarı Emirler Mahallesi’nin içinden geçen yolu kullanmak zorundayız.

 

Bu yol da yüksek ve çok dar, kullanıma uygun değil..Üstelik Kış aylarında da buzlanma oluyor. Uzun araçların geçmesi ise bir başka sorun oluyor.

 

Yukarı Emirler Mahallesi’nin yanından ve Soğanlık Deresi’ne paralel olarak devam eden

eski yol atıl durumda, buradan sadece traktörler geçebiliyor.

 

Eskiden bu yoldan kağnılar, at arabaları, eşek ve katırlar geçerdi. Üstelik hemen yanı başında da Yukarı Emirler’in fosseptik çukuru var.

 

Bu yol aynı zamanda da Şabanözü-Çubuk bağlantılı kadastro yolu Pazaryolu olarak kullanılıyordu.”

 

Muhtar KILINÇ bu yolun açılması için Çubuk Fen İşleri Müdürlüğü’ne başvurmuş, güzergâh belirlemek üzere 2016 yılı içinde bir kez greyder gelmiş. 

 

Yukarı Emirler Mahallesi’nin yerleşim alanının çıkışında ve Yukarı Emirler Köy Derneği (YEKDER)’in Şenlik Alanı’na giden yolun hemen bitiğindeki Soğanlık Deresi Köprüsü’nün ayaklarındaki demirlerin beton kalıpları sürekli olarak devam ediyor. Kimi yerlerde alttaki hasır demirler ortaya çıkmış. Yani Dere yatağındaki beton hasır kalıplar açıkta duruyor.

 

Allah esirgesin bu köprüden ağır tonajlı birkaç araç geçse köprü yıkılır.

 

Biraz ileride bir kavşak var.

 

Kuyumcu Mahallesi’nde eski Köy harmanlarının olduğu Darkaya Çayı Mevkii’nden Karaca İniş Tepesi’ne kadar olan 200 metre uzunluğundaki yolun bir tarafı uçurum. 

 

Muhtar KILINÇ mesafeye bariyer konmasını istemiş ama şimdiye kadar çözüm üretecek herhangi bir çalışma yapılmamış.

 

Muhtarın talebi üzerine ASKİ yetkilileri 2016 da burada bir keşif yapmış ve “buraya ne zaman asfalt atmaya kalkarsak o zaman bariyerler de konur” deyip gitmişler.  

 

Muhtar KILINÇ’ ın diğer bir ifadesine göre de, Uçurumun kenarındaki yolun karşı tarafında karların erimesiyle meydana gelen arkta biriken sular taşarak yolu bazen kullanılamaz hale getiriyor, yol yarılıyormuş.

 

1998 yılında Köy Hizmetleri ekipleri burada yaptıkları bir keşifte, Yol kenarındaki taşları “Kırıcı” ile parçalayıp, kırılan taşları yolun diğer tarafına (uçurumun bulunduğu alana) dolgu yaparız. Bu suretle yol da genişletilmiş olur” demişler.

 

Ekip Kırıcı ile bir kez gelmiş, ekibe (yeme içme gibi) diğer bazı imkânlar sağlanamadığı için bir daha gelmemişler.

 

Yukarı Emirler-Kuyumcu yolu delik-deşik, araçlar yolda zikzak yaparak ilerlemek zorunda. Gece yolculuk yaparsanız aracın amortisörlerini haşat edersiniz.

 

Yukarı Emirler –Kuyumcu yolu Köy Hizmetleri’nden aldığı hizmetle kalmış.

 

Uçurumun kenarlarına bariyer, yoldaki engebeler ve diğer bozukluklar asfalt atılırken dikkate alınacakmış. Oysa yol kadar bozuk ki hangi tümsekten birinden kaçacaksın?

 

Dedeler yolunun biraz ilerisinde Ponzai Şirketi tarafından kurulmaya başlanan Perlit Maden İşletmesi’nin kuruluş çalışmaları devam ediyor.

 

Buradan Köy girişine kadar sağlı sollu Ahlat, Alıç, Dağ Armudu ve Meşe ağaçları var.

 

Kuyumcu Mahallesi’nün girişinde yeni bir mezarlık var. Köy içindeki eski mezarlığın dolması ile Köy girişine köylüler tarafından yeni mezarlık yapılmış.

 

Mezarlık köylünün imkân ve gayretleri ile yapılmış, etrafı da tel çitle çevrilmiş. Kepçeyle kazılmış boş mezarlar dikkat çekiyor. Köylü kendi imkânları ile getirdiği kepçeye bir mezar kazdırırken ileride nasıl olsa lazım olacak diye birkaç mezar daha kazdırtmış. 

 

Köy mahalle statüsüne geçtikten sonra, ilk önce evlerdeki elektrik ve su sayaçları takılmaya başlanmış. Alt yapı özellikle kanalizasyon sistemi olmadığı için “Atık Su” parası şimdilik alınmıyormuş. 

 

Yalnız kanalizasyon için her evin bahçesine veya boş bir tarafına fosseptik çukuru kazılmış, dolduğunda ASKİ’den vidanjör çağırılıyor, Daha önceleri 90 TL. Olan Vidanjör ücreti 29,5 TL.’ye düşürülmüş.

 

Köy Meydanı yine Muhtar KILINÇ’ ın tabiriyle “çamur-çökek” içinde. Meydan’da Büyükşehir belediyesi eski başkanı GÖKÇEK tarafından gönderilen bir kameliye ( onun da bazı parçaları eksik) ile yeni Mahalle Belediyesi’nin verdiği 10 adet demir oturma bankı var.

 

Köy Meydanı’nın tadilatı için Çubuk Belediyesi “Size kum ve kilit taşı verelim. Tadilatı kendiniz yaptırın” demiş.

 

Büyükşehir Belediyesi Çubuk Fen İşleri Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Çubuk Şefliği, 5 kamyon asfalt kırığı ve 3 kamyon da çakıl kumu göndermiş.

 

 Bunlar da acili yet arz eden yerlere dökülmüş, ama yağan yağmurlar sonrası Yağmur suları onları sürüklemiş götürmüş. Şimdilerde onların da esamisi kalmamış...

 

Köyde hayvancılık yapılıyor. Köy hep anız. Ekilecek alan az. Bu yüzden birkaç yerde buğday ve fiğ ekimi yapılıyormuş.

 

Eski mezarlığın çevresindeki yollar çamur. Buradan Köy’ün kuzeyindeki Karatümen, Ay Kayası ve Boruklu Tepesi bütün heybetiyle karşınızda yükseliyor.

 

Bu tepelerde Çubuk Agat Taşı rezervlerine rastlamak mümkün. Buralar maalesef dışarıdan gelenler tarafından talan edilmiş.  Muhtarın ifadesine göre bir vekil bu yöreden yıllar önce yüklüce Çubuk Agat Taşı götürmüş...  

 

Kuyumcu-Camili Yolu da şose...

 

Köy içinden geçen Camili bağlantılı bir yol var. Bu yol üzerindeki küçük köprünün büzleri eskimiş, her an çökebilir, değiştirilmesi gerekir.

 

Karşıda, Karain Tepesi’nde Selçuklu döneminden kalma bir kale var. Kale’de ‘Kara Mağara’ bulunuyor.

 

Söylentilere göre burada biz zamanlar tarihi eserler; Bir adam büyüklüğünde boş küpler, oyma taşlar varmış, bunları alıp götürmüşler.

 

Camili Yolu’nun 100 m. solunda ASKİ’nin yaptığı su deposuna giden yol şose ve bozuk. Yol içim mıcır kum istenmiş, ama şu ana kadar gelmemiş.

 

Su Deposu’nda arıza için gelen araçlar bile bu yolda ilerlerken zorlanıyor.

 

Su Deposu ve çevresindeki alanlar Orman alanı içersinde görünüyor. 22 Nisan 2018 tarihinde son mahkemesi görülecekmiş(Bilirkişi Raporu bekleniyor).

 

Muhtar KILINÇ, “Kuyumcu-Camili bağlantı bu yol eskiden yani Karayollarına bağlı iken sürekli kontrolü yapılıyordu.

 

 Karbasan Deresi geçişi de Camili Yolu bağlantılı idi.

 

Buradaki araziler çoğunlukla karasaban ve pullukla sürülebilecek araziler. Şimdilerde bunlar da olmadığı için anız olarak bekletiliyor.

 

Arazilerin çok azı traktörle sürülebiliyor.

 

Yine yolun sol tarafında Camili Söğütçük Yaylası var. Köyümüze bağlantısı yok.

Köylülerimiz süt, yağ, yoğurt, yumurta ihtiyaçlarını bu Yayla evlerinden karşılıyor.

 

Bozuk ve toprak olan Kuyumcu-Camili bağlantı yolunu Çubuk’tan gelen sağlıkçılar ile çöp alma araçları buradan Kuyumcu bağlantı yolunu kullanarak Yukarı Emirlere gidiyor.”

 

96-97’ li yıllardan beri yani Köy Hizmetlerinden başka hiç mi hiç el atılmamış.

 

Camili, Oymide, Demirci, Meşeli, Sarısu, Dalyasan, Karamusa, Kösrelik, Tavşancık, Aşağı Emirler köylüleri Kuyumcu ve Yukarı Emirlere gelmek için Camili –Kuyumcu Yolu’nu kullanıyorlarmış. Ama yol çok bozuk.

 

Bu yolun aynı zamanda Kalecik, Şabanözü ve Çankırı bağlantısı da çok bozuk. Ama başka yol olmadığı için hala kullanılıyor.

 

Kuyumcu-Dedeler Yolu da çamur...

 

Kuyumcu Köyü’ne girmeden önce yolun sağından Dedeler’ e giden 3 Km.lik şose yol, yağmur yağdığında çamurdan geçilmez bir hal alıyor.

 

Yolda araçla hareket etmek çok zor. Zaman zaman çamur çukurlarla karşılaşıyorsunuz. Yolda ancak gündüzleri araç kullanabilirsiniz.

 

Yukarı Emirler, Kuyumcu ve Dedeler’e “mahalle” demek için bin şahit lazım. Bu üç köy vergiye gelince ‘mahalle’, hizmete gelince ‘mezra’ görünümünde. Köylerde çoğu meskenler harabeye dönüşmüş durumda. Ara sokaklar toprak. Sadece Dedeler Mahallesi’ne Camili Yolu Kavşağından Dedeler Camii’ne kadar 1 Km. lik asfalt atılmış.

 

Ama bu köyler Metropol kanunları çerçevesinde, Çubuk İlçesi Metropol ilan edildikten sonra maalesef mahalle olmak zorunda kaldılar. Metropol Mahalle olarak bu yerleşim yerlerine gözle görünür henüz bir çivi dahi çakılmamış. Bu köylerin sakinleri hala Köy Hizmetleri döneminde birde Karayollarından bir zamanlar aldıkları hizmetle övünüyorlar... 

 

Muhtar KILINÇ, “Halimiz bu, falımız bu” diyerek, “ 2014’den beri Metropol’ün mahallesiyiz. Yani vergiye gelince mahalleyiz. Hizmete gelince mezra bile değiliz. Köyü bir haritadan silmedikleri kaldı.” Dedi.

 

Üstelik “Köyden Mahalle” olan yerleşim yerlerinde araziler için ‘Emlak Beyannamesi” verme süresi 2019 yılı sonuna kadar uzatılmış olup, ödemeleri ise 2020 yılında başlayacak...

 

Şair ne demişti:

 

“Orda bir köy var uzakta,

Gitmesek de kalmasak da

O köy bizim köyümüzdür...”

 

Evet, Kuyumcu, Yukarı Emirler ve Dedeler köylerindeki 21. Yüzyıl! Manzaralarına üç aşağı-beş yukarı ilçenin diğer köylerinde de rastlamak mümkün...

 

Köyden mahalle olan 77 köyümüz de keşke eskisi gibi “köy” statüsünde kalsaydı.

 

Buradan etkililere ve yetkililere sesleniyorum;

 

Mademki köyleri mahalle yaptınız/yaptırdınız. O zaman ayrım yapmaksızın hepsinin de başta alt yapı, imar ve yatırım hizmetleri olmak üzere tüm sorunların giderilmesi için neden yardımcı olmadınız? Üç-beş köyde tapu dağıtmakla, göstermelik asfalt atmakla sorunların bittiğini mi zannediyorsunuz?

 

 Bunları yapamayacak ya da yaptıramayacaksanız yani Çubuk ve köylerine hizmet veremeyecekseniz;

 

  • Metropol Kanunu serbestçe tarım ve hayvancılık yapmak üzere esnekleştirilerek köyler eski statülerine kavuşturulmalı,

 

  • Bu gerçekleştirilmeyecekse Çubuk İlçesi “Kalkınmada öncelikli yöre kapsamına Alınmalı” ve 14. Kalkınmada Öncelikli Yöre Olmalı... (Çankırı Kalkınmada Öncelikli Yöre kapsamında 13. sırada.)

 

Çubuk’un Çankırı’dan ne farkı var? Bilakis Çankırı’da Fabrika var, muafiyet var, teşvik var, SSK primleri düşük, elektrik ve su ucuz...

 

Çubuk İlçesi Metropol ama Metropol’ün nimetlerinden faydalanamıyor. Bilakis Metropolün vergileri ile boğuşuyor...

 

  • Yukarıdaki seçeneklerin hiç biri de olmayacaksa;

 

Çubuk, Çankırı’ya bağlanmalı...

 

Başka seçenek var mı?

 

dscn9968-vert1.jpg

dscn0002-tile.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum