KILIÇDAROĞLU’NA ÇUBUK’TA “SEVGİ SELİ...”

KILIÇDAROĞLU’NA ÇUBUK’TA “SEVGİ SELİ...”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun seçim çalışmaları kapsamında Keçiören ve Pursaklar’dan sonraki durağı Çubuk oldu. Burada “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu seçim otobüsünden vatandaşlara seslendi.

 Şuayip YAMAN

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun seçim çalışmaları kapsamında Keçiören ve Pursaklar’dan sonraki durağı Çubuk oldu. Burada “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu seçim otobüsünden vatandaşlara seslendi.

 

Kılıçdaroğlu’na sevgi gösterisinde bulunan partililer miting boyunca “Başbakan Kemal” sloganları attılar..

 

CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu; CHP Ankara 2. Bölge milletvekilleri Şenal Sarıhan, Murat Emir, Haluk Koç, Nihat Yeşil, Ali Rıza Erbay, Celalettin Koç, Semra Dinçer, Barış Ozan Vural, Abidin Şahin ve Selma Ergen, Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, İl Başkanı Yardımcısı, Yönetim Kurulu üyeleri, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve CHP Çubuk İlçe Başkanı Vural Çokcan’ın da bulunduğu seçim otobüsünde, coşkulu kalabalığa seslendi.

 

Otobüsle miting alanına gelen Kılıçdaroğlu’nu, vatandaşlar “Başbakan Kemal” tezahüratları ile karşıladı. Vatandaşları selamlayan Kılıçdaroğlu'na, partililerce yoğun ilgi gösterildi.

 

Mitingde; Asgari Ücreti 1.500 lira yapacağım ve vergiden muaf tutacağım, emekliye bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğim, çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğim” diyerek iktidara yüklenen Kılıçdaroğlu’nun bu vaatleri vatandaşlardan büyük alkış topladı.

 

Çubuk İlçesinin siyasi tarihinde, bir ilk yaşandı. Şimdiye kadar düzenlenen bir CHP mitingi böylesine kalabalık ve coşkulu olmamıştı. Vatandaşlar sağanak yağmura rağmen dağılmadılar. Kılıçdaroğlu’nu beklediler. Miting alanını terk etmediler, miting öncesi seçim alanında toplanmaya başlayan partililer davul-zurna eşliğinde oyunlar oynadılar, halaylar çektiler. Kılıçdaroğlu’nun seçim otobüsünü ‘Başbakan Kemal’ tezahüratları ile karşıladılar.

 

CHP Çubuk İlçe Başkanı Vural Çokcan, Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu seçim otobüsünde bir buket çiçekle karşıladı.

 

Mitingde coşkulu kalabalığa seslenen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, vaatlerini tek tek ve konu başlıkları ile şöyle sıraladı:

 

“Çiftçiye mazotu 1,5 liraya vereceğim. Ülke topraklarını biliyorsunuz. Ama son 10 yılda iki Trakya büyüklüğündeki alan ekilmiyor. Ekildiği zaman çiftçi diyor ki, “zarar ediyorum” diyor. Yolda gelirken traktörleri gördüm ve verdiğim sözle gurur duydum. Dedim ki ben CHP iktidarında mazotu çiftçi için 1,5 lira yapacağım. Söz. Sözüm söz.

 

Bana diyorlar ki mazotu nasıl 1.5 lira yapacaksın?

 

Ben yapacağım, sen göreceksin. Çiftçi kazanacak. Esnaf kazanacak. Türkiye kazanacak. Herkes kazanacak.

 

Onlar, Ankara’daki beyler, o sıcak koltuklarında oturanlar, milletten kopanlar, milletin adını söyleyip de milletin adını söyleyemeyip de milletin içine giremeyenler, bir koruma ordusuyla gezenler, yatlarında, katlarında, kaçak saraylarında oturanlar, sözüm söz bu ülkeyi ‘adam gibi’ yöneteceğim. Aç ve açıkta kimseyi bırakmayacağım.

 

‘Esnaf ve çiftçi kazanacak’ diyorum. ‘Mazotu çiftçiye 1,5 lira yapacağım’ diyorum.  İtiraz ediyorlar. Kardeşim sen yatlarına mazotu ÖTV’siz, KDV’siz (1,21 liraya) verirken oluyor da, ben çiftçiye verince niye olmuyor?

 

Onlarla aramızda dağlar kadar fark var. Bakın, onlar inciden, pırlantadan, yakuttan, emastan vergiyi sıfırladılar. Ben de çiftçinin kullandığı mazottan vergiyi sıfırlayacağım.

 

Türkiye söz, çiftçiye söz mazot 1,5 lira olacak.

 

Benim ailemde emekli olan çok sayıda kardeşlerim var. Kimisi SSK’dan, kimisi BAĞ-KUR’dan emekli oldu. Onları da gayet iyi biliyorum. Emeklinin derdi nedir? Onu da çok iyi biliyorum. Emekliye bizim ve bu milletin vefa borcu var. Eğer bu ülke kalkındıysa emeklinin sayesinde kalkındı.

 

‘BAĞKUR emeklisine vermeyecek’ diyorlar. BAĞKUR emeklisine de bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğim.  Kimlere vermeyeceğim biliyor musunuz? Sadece milletvekili emeklilerine vermeyeceğim.

 

Bu ülkede herkesin karnı doysun istiyoruz. Bu ülkede esnaf, çiftçi, sanayici herkes kazansın, yoksulluk olmasın istiyoruz.

 

Daha önce Çubuk’ta Hayvan Pazarı’na gelmiştim (11 Kasım 2010 Perşembe).  Orada vatandaşlarımın birçok şikâyetlerini dinlemiştim. Ama o şikayetlerin hiçbirisi karşılanmamış.. Benim size sözüm Kılıçdaroğlu sözü, CHP iktidarında  hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Herkes hakkına düşen payı alacak.

 

‘Kılıçdaroğlu sosyal yardımları kesecek’ diyorlar. Sosyal Yardımları kesmeyi bırakın, iki katına çıkartacağım. Yoksulluğu tarihe gömeceğim. Refahı taban yapacağım.

 

Davutoğlu Erdoğan için, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.

 

Siz nasıl yaşıyorsanız, ben de öyle yaşıyorum. Annem ve ablam okuma yazma bilmez. Ailenin tek yüksek tahsil yapan ferdiyim. Rahmetli babamın bir sözü vardı, ‘Sen doğru ol, eğri belasını bulur.’

 

Ben sizden biriyim. Yoksulluğu, fakirliği bilirim. Ben köşe dönme nedir, bilmem. Ben namussuzluğu bilmem.

 

Ben açlıktan ölen Kübra bebeği, Konya’da evlerinin camı kırık olduğu için soğuktan donarak, zatürreeden ölen Ayaz bebeği ve yine cesedi babasının sırtında çuval içinde taşınan Muharrem bebeği unutmadım.

 

CHP iktidarında bir ailenin aylık geliri 720 liranın altında olmayacak. Ailenin parasını bankaya yatıracağız. Aile sigortası yapacağız. Yoksul kadına git bankada hesabını aç. Sonrada memur gibi işçi gibi maaşını çek.

 

Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.

 

Ben İzmir’e gidecektim. Sizlerle beraber olmak için Çubuk’a geldim. Sizlerle beraber olmaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum.

 

17 milyon yoksulumuz var. Bunlar 3 milyon 750 bin hanede oturuyor. 17 milyon yoksul 21. yüzyıl Türkiyesi’ne yakışmıyor.

 

Türkiye zengin ülke ama malı sen götürüyorsun kardeşim. Biraz da yoksula ver.  Yazık değil mi onlara?

 

Benim ahlakımda, imanında tam.

 

Asgari ücreti 1.500 lira olacak, vergi kesilmeyecek. Diyor ki, “işçiye zulüm’ olur.

 

Buradan Maliye Bakanı’na sesleniyorum, Sen (eski parayla) 14 milyar maaş, 22 milyar emekli maaşı alırken zulüm olmuyor da işçi 1.500 lira maaş alınca mı, zulüm oluyor? 

 

Demokratik tepkinizi sandıkta gösterin.

 

13 yılda hep onlar iktidar oldu.

 

Refah, gelir, kar yukarıda bir avuç insanın elinde toplanmış. Biz bunu reddediyoruz. Refah tabana yayılmalı, halkın cebi para görmeli. Biz bunu yapacağız.

 

Emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vereceğiz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.

 

“Emekliye parayı nasıl ve nereden vereceksin?” diyorlar. Sen kaçak saray yaparken kaynak sorduk mu? Kaçak saray için var, yandaşın için var, çocukların için var, herkes için var, emekliye gelince  mi ‘Parayı nerden bulacaksın?’ diyorsun.

 

Parayı bulacağız, emekliye de vereceğiz.

 

Eğer onlar ‘kaynak yok’ diyorlarsa siz de ‘bizden de oy yok’ deyin. Sizin sahibiniz yok, bu hükümette. Sizin sahibiniz CHP’dir.

 

11 milyon emekliye 2 maaş ikramiye verdiğimizde esnaf, sanayici ve toptancı kazanacak. Bu durumdan hortumcular kaybedecek. Kaçak saraya bağlanan tüm hortumları keseceğim.

 

Kölelik düzenini kaldıracağız. İşçi çalışıyorsa, kadrosunu vereceğiz. İş güvencesi olacak. İş güvencesi olacak. Ben eski maliyeciğim. Vergi, bütçe nedir, nasıl harcanır bilirim.

 

Araç saltanatı için ‘Çerez parası’ diyorlar. Bırak çerez parasından biraz da emekliye verelim.

 

Ankara’daki beyler, sizi değil, hep ceplerini düşündü. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sadece ve sadece sizi düşünecek.

 

3 milyarlık araba saltanatı için ‘çerez parası’ diyorlar. O parayla yüzlerce emeklinin aylığı ödenir. Ben o arabaları, onların altından alıp fakir-fukara ve yoksula, esnafa, işçiye, emekliye, yoksula vereceğim.

 

Sizlerden den iki söz istiyorum.

 

CHP’nin iktidar olması için, 7 Haziran’da sandığa gidip oyumuzu kullanıyoruz.

 

Kılıçdaroğlu, “Söz mü, söz mü?

 

Vatandaşlar hep bir ağızdan, “söz” diye cevap veriyor.

 

Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir yurttaşımızla sandığa gidiyoruz, onu ikna ediyoruz.

 

‘Gel kardeşim, 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu, 17 milyon yoksulumuz oldu, aylığı 1000 liranın altında 8 milyon emeklimiz oldu,  . Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli ve  atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz oldu. ‘Yeter artık! Kılıçdaroğlu 4 yıllık yetki istiyor.’ Diyeceksiniz.

 

Sizlerin çocukları işsiz kaldığında KPSS’ ye giriyorlar. Ankara’da oturanların çocukları KPSS’ ye girmeden işe giriyorlar.

 

2 milyon Suriyeliye 5,5 milyar veriyorlar.

 

Söz veriyorum sizin için çalışacağım, haramilerin iktidarını yıkacağım. Söz veriyorum bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğim, işsizlikle mücadele edeceğim.

 

Biz adam gibi 4 yıl istiyoruz. Açlığı, yoksulluğu çözeceğiz. İşsizliği çözeceğiz.

 

Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapacak?

 

Sözüm söz, Kılıçdaroğlu’ndan namus sözü, sabahın altısında oğlumu arayıp, “paraları sıfırladın mı? “demeyeceğim.

 

Benim bakanlarım birilerinin önüne yatmayacak. Benim bakanlarımın çocuklarının odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Benim genel müdürlerimin evinde ayakkabı kutularında paralar olmayacak.

 

Ben kul hakkı yemeyeceğim, yedirmeyeceğim.

 

Kul hakkı yemenin ne menem (ne çeşit, ne türlü) bir bela olduğunu da bilirim. Siyaset cep doldurma sanatı değil.

 

Bu ülkede huzuru sağlamak için,

 

Mutluluğu sağlamak için,

 

İnsanca yaşamak için,

 

Huzur, güven ve asayişi sağlamak için,

 

Yaşanacak bir Türkiye için,

 

Bu ülkeyi adam gibi yönetmek için sizlerden 4 yıl istiyoruz.

 

Bu güzel ülkeyi şaha kaldıracağız. Şaha kalkan, üreten, bir ülke olacağız.

 

Ülkeyi adam gibi yöneteceğim. Sizlere söz veriyorum. Her evde tencere kaynayacak...”dedi.

chp01-vert-001.jpg

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum