Tarık Sezai Karatepe

Tarık Sezai Karatepe

Irak; Ne Barzani, Ne Maliki!

 

İşgale çanak tutan, kandan medet uman bir yapısı var, ikisinin de. Kuzey’de Pentagon işgaline bilenen ırkdaşlarını, bir hain planla yok etti Barzani.

Siyon birliğine kucak açtı, yıllarca. İkinci vatanı gibi gördü, Telaviv’i. Mossad cirit attı, teslim etti Erbil’e. Binlerce muvahhid şehadete uğurlandı, jest niyetine.

Zaho, Süleymaniye, Halepçe… kan gölüne döndü. Artık onursuz bir karşılamaya hazırdı, sokaklar. Toprak ağası Talabani cumhurreis, yedeği bölge vekiliydi artık. ‘Manda’ tıynetli ikili, zağarlık etti Sam Amca’ya!

……………….

Olup bitenler, komşu bir coğrafyayı hatırlatıyordu, yakın bir tarihi. İşgalciyi çağır, halkının gençlerini cephede yok et. Ordunu peşkeş çek, Alman generale.

Yaşlılarını, bir bahane bulup kaldır ortadan.  Kalanların önüne koy sandığı! Açık oy, gizli tasnif!

Bir de ‘hain’ buldun mu dişine göre, gelsin ebed müddet iktidar. Yaşasın; yurtta savaş, dünyada barış! Atılsın imzalar, patlasın şampanyalar. Rafa kalksın özgürlük, unutulsun adalet!

………………

Global bir planın parçasıdır, hain bir çıkarın suç ortağı:

‘Bu toprağın çocukları gülmesin, hiçbir zaman. Telafer, Dohuk’a küssün. Çıksın bıçaklar kınından! Demografik bir belayı solusun, Kerkük! Uçsun cesetler gökyüzüne, Musul’da.’ diyedir bütün çaba.

Medeniyetin adı Bağdat, sırsıl bir belaya kurban edilsin. Yargısız infazlara selam dursun, aydını(!)

Denize düşen Şimon’a sarılsın. Salsın Perez, Anadolu’ya; arsız dostlarını. İttifaklar kurulsun, kemikler fışkırsın asit kuyularından. Fail-i meçhuller, büyütsün kini. Dumanlı havayı sevsin, pusu avcıları.

Legali, illegali… bir halkı Said’den soğutsun, Selahaddin’i unutsun. Lider diye diye ‘necis’ bir ‘ebter’i büyütsün kucağında. Talip olsun,  zehirli meyveye.

Açık bir cezaevine çevrilirken ülke, faşizmin Kerkük tonu, Başkent’ten alsın komutu. Baas, hortlasın Bağdat’ta. Analizler gırla gitsin, gün saysın silahlar. Yetmedi mi verdiği canlar, kana susayan topraklar!

……………

Gazetecinin, Asrın Zalimi’ne fırlattığı ayakkabıyı cansiperane göğüsleyen(!) Maliki’dir, başbakan.  Kanayan bir yaradır Iraklının kalbinde. Bu ayıp yeter de artar bile.

Basılırken damlar, kıyılırken canlar, bir lainin zoruyla iğfale uğrarken namuslar, isimleri konurken ‘öksüz-yetim’  yavrular…  Aldanışın adı ‘Barzani’dir, tüneyişin rumuzu ‘Maliki’.

…………………

Ne taltifler aldı kimbilir Buş’tan! Yaklaştı ve sırnaştı, gayya’daki önderine:

“İyi kaleciymişsin, üstten geçti fakat. Bir de değeydi kundura, suratıma. Ölümlerden ölüm beğen, köleliğe yakışan.

Yine de görüntü çok hoş. Saddam’ın sonu olacaktı, akıbetin az daha. Koca göbeğinle ip mi dayanır, ensene!

Bak, ben zalimim. Doğru. Cümle  alem öyle diyor. Ama senin de, yazılacak adın ‘komprador’ diye.

Senle sonsuz alemde yanarız çıtır çıtır. Ben, Okyanus aşıp geldim, ülkeni yakmaya. Sen, benzinle yetiştin, sönen her eve.

Makbul bir Maliki’sin yanımda. Görünüşün kayık, ayak takımısın halkının nazarında.”

“Bir şey mi dediniz? Övgünüze mazhar olabildiysem ne mutlu bana!”

“Yok yok, sesli düşündüm hakkında. Azıcık sövdüm sana. İyisi mi erken davran, Kuzey’i susturmada. Kurtar canını, iş işten geçmeden. Sonra…!

İstersen taktik vereyim, FBI’dan, CIA’dan. Rakibini gözden düşüreyim istersen. Fitne sokayım, nefret yayayım.

Yumuşasın antiemperyal dünya. Pamuk eldiven içinde, görünelim demir yumruk! niyetine, Kenyalıyı musallat etik başınıza. Benden de beter çıktı, gördünüz.

Bir kıvılcıma bakar, jenosit. Nasılsa açmazsınız Hayat Kitabı’nızı. Birlik emreder Rabbiniz. Ateşi gören çekirgeler gibi dağılırsınız, hepiniz.

Kiminiz Nato’dan umar medet, kiminiz ‘Eski dost…’ diyerek yanaşırsınız Kremlin’e! Oysa bir bakmanız yeterliydi, peşimize takılan Haçlı sürüsüne!

Protestan, Katolik! Bir o kadar da, sizde yüz yıldır kaynattığımız ırkçı fanatik!

Salmışız onca ülkeye, adı sizden, gönlü bizden protokolü… Sağlı sollu ataklarla hiç durmadan atar golü.

 Halkınız yutar numarayı, aramaz ehil olanı! Baba oğul kavurduk, sahabe yurdunuzu. Lakin bölemedi hiçbir şey, umarsız uykunuzu.

Ders çıkarmaz Kuveyt’ten. Taktik, Papa Jan Pol’den: Tavşana kaç, tazıya tut!

Lider çıkmaz içinizden, kaos sarar bünyenizi. Siz böyle bölünmüşken, girer coni içeri!

…………….

Barzani ve Maliki, her an lazım bizlere! Kapıdadır savaşı, ‘Sen Arapsın, Ben Kürt!’ diye!’

 

Bu yazı toplam 1656 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.