İlçemizin Bir Şehir Politikası Var mıdır?

İlçemizin Bir Şehir Politikası Var mıdır?

Sitemiz yazarlarından “İlçemizin Bir Şehir Politikası Var mıdır?” başlıklı yazısıyla İbrahim Taşkesti'nin Şehircilik ve Yerel Yönetimler üzerine yapmış olduğu tespitler.

Sitemiz yazarlarından  “Şehir Notları” başlıklı yazısıyla  Emrullah KILIÇ ve “Yerel Lider”den Beklenen!” başlıklı yazısıyla Tarık Sezai Karatepe; Olması Gereken Şehircilik ve Yerel Yönetimler konusunda; iki güzel yazı ile katkıda bulundular. Öncelikle yerel seçimler yaklaşırken hayati önem arz eden bu yazılarından dolayı yazar arkadaşlarımı tebrik ediyorum.

 

Biliyoruz ki her olumlu gelişme önce düşüncede başlar, sonra hayat bulur. Geçmişi olmayan medeniyetlerin geleceği de yoktur.

 

Maalesef Çubuklular olarak ilçemizde yerel yönetimler ve şehircilik alanında o kadar ümitsizliğe kapılmışız ki bazı okuyucu yorumlarından ideal şehir hayatının Çubuk için bir ütopya/hayal ürünü olarak görülmesini; Çubuklu vatandaşımızın olumsuz psikolojisini yansıtması açısından önemsenecek bir durum olduğunu düşünmekteyim.

 

Oysa medeniyetle eş anlamlı ve tarihi geçmişimizde güzel örnekleri yaşanmış şehircilik anlayışının tekrar hayat bulmasının düşüncelerimizde ve hayallerimizde dahi kabul görmemesi, bize dayatılan şehircilik ve belediyecilik anlayışının alternatifi olabilecek yaklaşımların inanırlığının kalmayışı açısından bu önemli konuda biz de birkaç söz söyleyelim istedik bu yazımızda.

 

 Gelişmekte olan ülkeler içerisinde yer alan ülkemizde şehirlerarasında adeta Kavimler Göçü'ne benzer bir göç yaşanıyor. İşsizlik-geçim, eğitim, daha iyi hayat özlemi… gibi nedenlerle bir şehrin yerlileri değişik şehirlere, daha önce hiç şehirde yaşamamış köylü nüfus köylerden şehirlere yerleşiyor, göç ediyor.

 

 Eskiden bu göç daha yavaştı ve şehirler bu gelenleri hazmedebiliyordu, ancak bugün öylesine hızlı bir göç yaşanıyor ki o kent ve ilçelerde geleceği görebilen, basiretli idareciler de yoksa kentlerin bunları eritebilmesi mümkün olmuyor. Bunun neticesinde şehirler kendi kültürleriyle, yüzyıllardır taşıdıkları mimari ve kültürel varlıklarını sürdüremiyorlar.

 

Maalesef, Başkentin dibinde birçok imkânları barındıran daha yakın bir zaman önce yirmi binli rakamla ifade edilen  şimdilerde yüz bine yaklaşan nüfusuyla İLÇEMİZDE aynı kaderi paylaşıyor.

 

İlçemiz de sürekli değişik bölgelerden, farklı kültürlerden, homojen olmayan unsurların göçüne maruz kalmakta, bunun neticesinde sosyal-kültürel ve altyapı politikalarıyla desteklenmeyen ve olumsuz yönde yaşanan değişim ve başkalaşım...

 

Buna ek olarak modernleşme ve popülizm adına kötü, çarpık, çirkin, kaotik…, bir şehir görüntüsü…, şehre kimlik veren değerlerinin hepsinin yıkılıp yerine; yayanın-trafiğin-çevrenin düşünülmediği kötü iş merkezleri, iş hanları, beton yığını sözde parklar, çevrenin katledildiği ve hafriyat döküm alanı haline dönüşmüş doğal çevre...

 

Maalesef belediyelerde en çok kafa yorulan konular imara açılan ya da açılacak olan yerler, imar planının değiştirilmesi, kat irtifası vs. olmuş. Belediyecilik en az en kısıtlı arsadan en fazla dairenin/rantın nasıl elde edileceği bir meslek haline dönüşmüş.

 

Halkın, çoğunluğun menfaatinin değil; tek tek nüfuz sahibi kişilerin menfaati öne çıkartılarak belediye meclis salonlarında kişiye özgü alınan kararlarla, eğik-büyük, adına cadde denilen kaldırımı olmayan, ihtiyaca cevap vermeyen,  sokaklar oluşturulmuş.

 

Bu nedenledir ki; mahalli seçimlere yaklaşırken öncelikle bu konularda kafa yoran, düşünen, akil çevreler tarafından; içerisinde yaşanılan şehrin(=ilçenin) kişiler üstü, geleceğe dönük, günü birlik olmayan..., genel bir şehir politikası olup-olmadığı tartışmaya açılmalıdır.

 

On yıllardan beri çözümsüzleşen, kimliksizleşen, yöresel ve tarihi zenginlikleri önemsenmeyen, nasıl bir şehirde yaşamak istediğine karar verememiş, geleceğini maalesef planlayamamış… bir şehir grubuna giren ilçemizde de bu sorunun üzerinde ciddi olarak durulması gerekmektedir.

 

Şehirde yaşayan hemen herkesin hayat kalitesini, kültürel kimliğini, hasılı bütün hayatını bire bir ilgilendiren bu konu sadece ilçemizin değil Türkiye'nin en temel meselelerinden birisidir. Şehir politikalarıyla, bir taraftan şehirlerin kendi kültürel kimliklerinin yok olmasını engellenirken bir taraftan da iç göçlerin önünü alacak bölgesel kalkınmanın yollarını aramak gerekiyor.

 

 Bunun için öncelikle ilçemiz için de; şehirlerin kimliği/hüviyet cüzdanı sayılacak kişiler üstü, şehir politikalarının oluşturulması; bu politikayı oluştururken de sahip olunan stratejik değerlerin, tarihi doku ve yerel özelliklerin, coğrafi konumun, yer altı ve yer üstü zenginliklerin, nüfus yapısının…, dikkate alınması hayati önem arz etmektedir.

 

Daha güzel ve daha nezih bir şehir ortamında yaşamak ümidi ve dileğiyle…

 

 

 

Av.İbrahim Taşkesti

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum