‘Havai fişek’ kuşları öldürüyor

‘Havai fişek’ kuşları öldürüyor

Düzenlenen etkinlikler ile birlikte artan düğün ve kutlamaları renklendiren havai fişekler, doğadaki canlıları, özellikle kuşları tehdit ediyor. Kuşlar ses ve ışık nedeniyle panikliyor ve ölüyor

Özellikle çevreci olan yöneticler bunlara dikkat etmeli...

İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Demirci, her geçen gün kullanımı yaygınlaşan havai fişeklerin, sesi, dumanı ve ışığıyla kuşları korkuttuğunu, sağır ettiğini ve şok sonucu ölümlerine bile yol açtığını söyledi.
Çeşitli kutlamalarda kullanımı yaygınlaşan havai fişeklerin canlıların, özellikle kuşlar üzerindeki olumsuz etkilerinin Türkiye’de hala farkına varılamamasından yakınan Demirci, fişeklerin oluşturduğu gürültü ve kirliliğin tüm yabani ve evcil hayvanları tehdit ettiğini söyledi. Demirci şöyle konuştu:
“Havai fişek patlamasının yarattığı gürültü, başta insanlar olmak üzere bütün yabani ve evcil hayvanları korkutuyor. Onların sağır olmalarına, paniklemelerine, şok nedeniyle ölümlerine yol açıyor. Ayrıca, patlayan havai fişeklerin yakınında olan kuşlar yanmakta, bu yanma ölüm derecesinde dahi olmakta, gözlerine zarar vermekte, göç eden kuşların bir süre oryantasyonunun bozulmasına neden olmakta.
 2003’te New York’ta yeni yıl kutlaması için yapılan havai fişek gösterisinde yaklaşık iki bin kuş panikten ve panik içinde birbiriyle çarpışmaları sonucu öldü. Yoğun havai fişek gösterilerinde oluşan dumanın da kuşların ölmesine neden olduğu biliniyor.”
Aynı üniversiteden biyolog Dr. Nadim Yılmazer de, şehirleşmenin getirdiği ışık kirliliğinin kuşlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı.

Işık kirliliği kuşları şaşırtıyor
 Sonbahar ve ilkbahar göçleri sırasında yollarını ay ve yıldızlara göre belirleyen kuşların, gece aydınlatmalarının yoğun olduğu bölgelerde yönlerini şaşırdığını belirten Yılmazer, şöyle devam etti: “Işıklara aldanıp onların etrafında sürekli uçuşan kuşlar sonunda aşırı yorgunluktan düşüp ölüyor veya özellikle camlarla kaplı kırk kat ve üzeri yükseklikteki gökdelenlerin meydana getirdiği yansıma nedeniyle hızla bu binaların camlarına çarparak can veriyorlar. 
Bu şekilde yılda yüz milyondan fazla kuş kaybedildiği tahmin ediliyor. Gece aydınlatmasının, kuşlar ile yarasalar, kurbağalar ve kertenkeleler üzerinde dolaylı etkisi de var. Işıklar gece gören böcekleri kendilerine çektiğinden, bunlarla beslenen kuşlar, yarasalar, kurbağalar ve kertenkelelerin besin kaynakları azalmakta. 
Böcek popülasyonundaki azalma bitki çeşitliliğini azaltmakta, tohum oluşumu da azaldığından, bu durum besin zincirinin en üstünde bulunan insanları dahi etkilemektedir.”

-‘Havai fişek’ kuşları öldürüyor

Havai fişeklerin verdiği zararlarla ilgili olarak Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Hikmet Rende şunları söylemektedir: “Havai fişek türlerinin yapımında fare zehrinde bulunan baryumun da kullanıldığını nitrat ve odun karışımıyla yaydığı kimyasal içerikli tozların kanserojen etkisi bulunmaktadır. Kanserojen etkisi bulunan kimyasal içerikli tozların insan sağlığına zarar verdiğini, işitme kaybı, gürültü ve hava kirliliği meydana getirmesi nedeniyle kültürel ve tarihî eserlere zarar verdiği gibi, daha pek çok olumsuzları meydana getirmektedir. Havai fişeklerden ince tozlar diğer tozlara benzemez. Bu tozların etkisi yeterince bilinmemekle beraber solunum yoluyla alınması durumunda, astım veya bronşite neden olabilmektedir.” (Habertürk, 28/9/2012)
Biyoçeşitlilik uzmanı Mustafa Durmuş da “Caretta carettalar kuluçka döneminde denize doğru yürümek için kendilerini ay ışığına göre ayarlarlar. Havai fişeklerin çıkardığı aşırı güçlü ışıklar kaplumbağaları yanıltabiliyor. Kuşlarda da aynı sorun geçerli. Fişeklerin ışıklarından dolayı göç sırasında yönlerini şaşırıp ters yöne doğru uçabiliyorlar. Havai fişek senelerdir tuhaf bir eğlence, sona ermesi gerekiyor” diyor.
Hacettepe Üniversitesi Kuş Araştırmaları Bölümünden Levent Turan “Kuşların ölümleri nadir görülse de kuşları sakat bırakma olasılığı çok yüksek. Özellikle İstanbul’da geç saatlere kadar süren havai fişek gösterileri kuşları olumsuz etkiliyor. Kuluçkadaki kuşlar sesten korkarak yuvalarını bırakarak kaçıyorlar.” (Vatan g, 30 Ekim 2012)
12/6/2012 tarihli Türkiye Tabiatını Koruma Derneği sitesinden de bu konu ile ilgili bir iki aktarma yapacağım: ”Havai fişekler potasyum, nitnat, potasyum klorat, potasyum perklorat, mangal kömürü, sülfür, sodyum okzalat, aliminyüm, demir tozları vb. gibi kimyasallar içerir. Havai fişek kullanımıyla çevre kirliliğine yol açan sülfür dioksit, karbondioksit, karbonmonoksit, asılı partiküller gibi maddeler serbest kalır. Bu maddeler ise, ciddî sağlık riskleri ortaya çıkarmaktadır. Havai fişek partikülleri ve içerdikleri elementleriyle organik bileşikler insan sağlığı için önemli tehditler oluşturmaktadır. Bununla birlikite renkli havai fişeklerin kullanılması güçlü ve zararlı oksitlenme ajanı olan ozonu yer seviyesinde getirebilir. Bu ise insan sağlığını yüksek risk altına sokacaktır.”
Evet insan sağlığı için bu kadar zararlı olan bir uygulama niçin devam ettirilir? Hem de bu kadar masraf yaparak insanlar sağlığıyla niçin oynanır? Yukarıda görüşlerini naklettiğim bilim adamları niçin dinlenilmez? 
Taşkın Tuna, “Çevre Kirliliği” adlı kitabında “Patlatılan bir fişek dünyayı biraz değiştirmiştir” diyor. Bir fişek böyleyse 48 bin fişek acaba ne kadar değiştirmiştir?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.