Şuayip YAMAN

Hafız elerin taç giyme törenine İlgi büyüktü. Bir yıllık bir emeğin karşılığı olarak organizesi yapılan taç giyme töreni hayli heyecanlı geçti. Hafız elerin anneleri-babaları, yakınları duygulu anlar yaşadılar.

Sunuculuğunu TRT Radyo TV Program Yapımcısı ve Sunucusu Yasemin Aras’ın yaptığı etkinlikler, Gökçedere Kuran Kursu hocası Muammer Uzun’un Kuran tilaveti ile başladı.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte daire müdürlerinin telgrafları okundu.

Hafız elerin Hocası Hatice Bağ yaptığı açılış konuşmasında;  “Bir insan yetişir dünya değişir, bir kadın yetişir bir aile değişir. Kadın yükselirse cemiyet yükselir” düsturundan hareketle geleceği inşa edecek olan bu günün genç kızı yarının anneleri olan talebelerimizi donanımlı şahsiyetli ve insanlığa hizmet sunmaları için kursumuzu 2014 yılının Haziran ayında 26 öğrenci ile hafızlık eğitimini başlattık.

Hedefimiz donanımlı, şahsiyetli, sosyal ve kültürel açıdan gelişmiş, vatanına ve dinine yararlı insanlar olarak yetişmeleridir.

Kursumuzda hafızlık eğitiminin yanı sıra peygamberler tarihi, ilmihal, hadis, tefsir, meal dersleri verilmekte olup hafızların kitaplarla buluşması sağlanarak her ay düzenli kitap okumaları yapılmaktadır .

Ayrıca kuşumuzda meal yarışmaları aile yasam merkezi ile koordineli çalışarak ahşap boya, takı tasarım, sportif faaliyetler, musiki dersleri isteğe göre verilmektedir.

Hafızlarımızın sosyalleşmesi adına geziler, piknikler, yemekler, tiyatro,  sinema ve yüzme etkinlikleri verilmektedir.

Öğrencilerimiz kursa servis ile getirilmekte olup yine servis ile evlerine bırakılmaktadır.

Öğrencilerimize hayırseverlerin desteği ile günlük kahvaltı verilmektedir.

İki yıl içinde ilk yıl 4 öğrenci 2. Yıl 7 öğrenci toplam 11 öğrenci hafızlığını kursumuzda belge alarak tamamlamıştır.

Hale hazırda 3 sınıf 30 öğrenci ile eğitime devam etmekteyiz.

Hafızlık yapan öğrencilerimizin aynı zamanda açık lise ön lisans ve ilitam eğitimlerini almalarına destek sağlanmaktadır.

Hem hafızım, hem doktorum, hem hafızım, hem hakimim, hem hafızım, hem milletvekiliyim  bilinci ile mezun öğrencilerimizin bu alanda üniversitelere yerleşmeleri için dershanelere yönlendirilmektedir.

Basta müftümüz ve eğitim yardımlaşma derneğimizle ve halkımızın desteği ile çubukta daha çok hafız yetiştirme amacıyla 250 kişilik kapasiteli 500 kişilik konferans salonu olan “Suffa Yatılı Hafızlık Kız Kuran Kursu” inşaatı devam etmekte olup en kısa surede eğitimimize orada devam etmek dileğiyle.” dedi.

İlçe Müftüsü Bilal Kara günün anlam ve önemini belirten konuşmasında,  “Kuran’ı Kerim’in tamamını ezberleyen, yani ezbere bilen kişiye “HAFIZ” diyoruz.

Resulullah (s.a.v.)  bir hadisi şeriflerinde “Ümmetimin en şereflileri Kuran’ı Kerim’i ezberleyenlerdir” buyurmuştur.

Bir noktada hafızlık vahyi muhafaza etmek, satırlardan göğüslere aktarmaktır.

Hafızlık yapmak Kuran’ı Kerim’i ezberlemek zor bir başlangıçtır. Yapılan hıfzı muhafaza etmekte çok önemlidir.

Kuran’ı Kerim’i bilip te onunla amel etmeyen, dünyanın geçici süsüne aldananı Kuran’ı Kerim’de unutur.  Yevmi mahşerde aleyhine şahitlik yapar.

Hafızlığın mükâfatı cennette “Cemalullah’la” şereflenmektir. Hafızlar mukaddes kitabımızı gönüllerinde taşırlar. Dik yokuşları rahat bir şekilde aşarlar. Hallerinden hiçbir zaman şikâyette bulunmazlar. Çünkü bu işin sonunun cennet olduğunu bilirler.

 Kuran’ı Kerim yaşama rehberidir. 

 Kuran’ı Kerim’i okumak Cenabı Allah’la sohbet etmektir.

 Peygamberimiz (S.A.V.) “Cenabı Allah’la sohbet etmek ister misiniz? diye sahabeye sorduğunda,

 Sahabe: “Elbette isteriz” diye cevap veriyorlar.

 -Peygamberimiz: Öyle ise Kuran okumaya devam ediniz” diye buyurmuştur.

 İşte hafız olanlar devamlı Cenabı Allah’la sohbet halindedirler.

 Hafız olmak Kuran aşığı olmaktır. Bir noktada gönüllerini Kuran’ı Kerim’le cilalamaktır. Zihinlerini ‘İlahi Kelam ’la süslemektir. Kuran’ın manası ile lafzını aynı gönülde birleştirmek bir noktada mayalama yapmaktır.

 Hafızlık istek, arzu, benimsemek işidir. Dünya işleri olan ilişkilere mesafe koymaktır. Dünya beklentisi olmadan diz-dirsek çürütmektir. İnsanların çeşitli rahatlıklar içinde geçirdikleri zamanda, rahlenin üstünde Kuran’ı Kerim’i önüne alıp, gece yarılarına kadar Kur’an-ı Kerim’le sırdaş olmaktır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisi şeriflerinde: “Ümmetimin en şereflileri, Kuran’ı Kerim’i taşıyanlardır” buyurmuşlardır. Burada esas olan Kuran’ı Kerim’i ezberlemek değil, O’nun la amel etmektir.

Kuran’ı Kerim’i mezarlara okumak için değil, dirilere nasihat etmek için vahiy edilmiştir. Milli şairimiz merhum Mehmet Akif ERSOY bu durumu dizeler halinde ne güzel ifade etmiştir:

İbret alınmaz her gün okuruz ezbere de;
Bir ibret aranmaz mı ayetlerde?

Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına

 İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne teze mezara okunmak ne fal bakmak için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne duvarlara asılmak ne el sürülmemek için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tezhip ne sülüs ne hat yazmak için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tapınak ne nutuk ne vaaz dini için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne meslek kaygıları ne kariyer hesapları için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne erkeği yüceltmek ne kadını aşağılamak için
Ne Araba paye vermek ne Acemi hor görmek için

 Önemli olan Rabbimizin, katından gönderdiği vahyi anlamak ve onunla amel etmektir. Hafızlık Hz. Allah’a dost olmaktır.

Hafızlık müessesesi hayat devam ettikçe hiç sönmeyecek ve devamlı olarak Rahmani meşale olarak yanacaktır. Hafızlar hep Kuran’ı Kerim’le adları anılan bahtiyar insanlardır. Onlar parayı, malı-mülkü değil, Kuran’ı Kerim’i ve onun sahibi olan Hz. Allah’ı dost edinenlerdir.

Soğuk-sıcak demeden rahlenin başında oturup sabır ve sebatla, geceleri nurlu seherlere taşıyanlardır. Onlar Zikrullah’ı dillerine nakşederek işleyenlerdir.

 Kuran’ı Kerim hafızların başında billurdan bir taç hükmündedir. Bu taç, Hz. Allah katında kralların, dünyevi makam ve mevkilerinden çok daha hayırlı ve üstündür.

 Hafızlık çorak toprakta gül yetiştirmek kadar zordur, zahmetlidir. Ama Nebevi iklimden onun kokusu hoş gelir. Hafızlar karanlık geceleri aydınlatan kandillerdir. Gönül semasının parlayan yıldızlarıdır.

 Hafızların önderi Peygamber Efendimiz (S.A.V.): “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğreteninizdir” buyurarak hafızları yüceltmiştir. Çünkü, ilk hafız

Peygamberimiz (A.S)’dır. Hafızların mükâfatını Rabbimiz Allah (C.C.) misliyle verecektir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Kuran’ı Kerim okumanın önemini şu mübarek Hadisi Şerifleriyle ne güzel belirtmektedir. “Kuran’ı Kerim’i  okuyan mümin portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kuran’ı Kerim  okumayan mümin hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kuran’ı Kerim okuyan münafık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kuran’ı Kerim okumayan münafık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî)

Kuran’ı Kerim on dört asırdan beri bir harfi bile değişmeyen, manası da âlemleri kuşatan, İlahi bir sevdaya düşen hafızların gönüllerinde açan bir vahiy çiçeği olarak bulunmaktadır.

Hafızlar İslam’ın ve Kuran’ı Kerim’in ruhunu yaşatanlardır. Aynı zamanda yaşayan ve yürüyen Kuran’ı hıfz edenlerdir.

Rabbim hafızların sayısını artırsın.

Hafızlığın mükâfatı cennette... Hafızlar şikâyette bulunmazlar. Çünkü bu ismin sonucunun cennet olduğunu bilirler.

Kuran’ı Kerim 14 asırdan beri bir harfi dahi değişmeyen bir “vahiy çiçeğidir.”

Kurslarımızda eğitim veren hocalarımızı, evlatlarımızı ve ailelerini kutluyorum,” dedi.

Bahçeli Kız Kuran Kursu’nun, tanıtım slaytının sunumu yapıldı.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr Fatih Koca’nın, Muhammed Sevinç’in kanunu eşliğinde seslendirdiği ilahiler huşu içinde dinlendi.

Dr. Fatih Koca hafız elere hitaben yaptığı konuşmada “ne kadar çok okursanız sesiniz o kadar güzelleşir.  Çalışmalarınıza musikiyi de katın..

İlçe Müftüsü tarafından Dr. Fatih Koca’ya bir buket çiçek verildi.                      

Hafız elerin taçları, anne ve babaları, babası vefat eden Kübra Çakış’a ise eşi ve kızları tarafından takıldı.

İlçe Müftülüğü tarafından hafız elere birer çeyrek altın hediye edildi.

Protokol tarafından öğrencilere hediye ve sertifikaları protokol tarafından verildi.

Hafız eler için yapılan Umre çekilişinde;

·         Firdevs Doğan,

·         Zehra Ekşi,

·         Kübra Çakış (Sponsoru Süreyya Özden) umre kazandılar.

Karadeniz Turu;

*Muhlise Arıcı

“Taç Giyme Töreni” Kurs Öğretmeni Hatice Bağ’ın kapanış konuşması ile sona erdi.