Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

EMEKLİYE ŞARTLI PROMOSYON...

Emeklilerin promosyon ödemesi alabilmek için belli şartları yerine getirmeleri gerekiyor. Bu şartlardan birisi de, emeklilerin promosyon aldıkları bankaya 2 adet otomatik ödeme talimatı vermesi veya kredi kartı ürünlerinden birisinin bulunması olacak.

 

Emekliler maaş aldıkları bankalardan promosyon ücreti alacaklar. Şubat 2017 tarihinden itibaren verilmesi beklenilen promosyon ücretleri, üç farklı miktarda verilecek. Emeklilerin promosyon ücretini alabilmeleri için ise bazı gereklilikler olacak. Emekli vatandaşlar, promosyon aldıkları bankadan üç yıl boyunca maaş almak zorunda kalacak. 

 

İlk Ödemeler Mart Ayında Başlayacak!

 

İlk ödemeleri Mart ayı içinde yapılması planlanan banka promosyonu kapsamında, bin lira altında emekli maaşı alanlara 300 lira, bin lira ile 2 bin lira arasında emekli maaşı alanlara 375 lira, 2 bin lira üzerinde emekli maaşı alanlara da 450 lira bir seferde ödeme yapılacak.

 

Promosyon imkânından faydalanmak için emeklilerin öncelikle iki adet aktif fatura için "otomatik ödeme talimatı" vermesi gerekecek. Bunun yanında ya kredili mevduat hesabı açtırılacak ya da kredi kartı kabul edilecek. Emekliler, verilecek promosyon karşılığında 3 yıl boyunca aynı bankadan aylıklarını alacak...

 

“3 yıl için mi” sorusuna Başbakan Binali Yıldırım, “3 yıl için hesaplar bankada tutulmak karşılığı bu yapılmış. Ödeme bir seferde yapılacak. 2017’de emeklilerimizin maaş aldığı takvime uygun olarak ödeme yapılacak” yanıtını verdi. Yani ödemeler Mart ayında başlayacak, Nisan Mayıs aylarını takip edecek...

Promosyon ödemeleri Mart ayında ödenmeye başlayacak. Neden mi? Çünkü 16 Nisan’da ‘Referandum’ var. Sizlerin oylarına ihtiyaçları var. Sizlerin de ağzına bir parmak bal çalacaklar...

Hani bir söz vardır, “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü”

Emekliye Promosyon Hala Yolda...

Oysa emekliye banka promosyonu 2013 yılından beri hala yolda. Ne hikmetse bir türlü ulaşamadı. Ne bitmez-tükenmez yol imiş, git git bitmiyor. Verecekleri de ‘devede kulak’ ama bir de onlara sorun...

 

11,5 milyon emeklinin merakla beklediği Emekli promosyonuyla ilgili ilk imzalar nihayet atıldı. Promosyon protokolünü hazırlayan güvenlik kurumu ve bankalar görüşmelere başladı.

 

Böylelikle emekliye promosyon ne kadar ve ne zaman verilecek? Soruları da şimdilik netlik kazandı.

SGK ile Ziraat Bankası arasında imzalanan protokolle, tutarlar ve bu tutarların ne zaman verileceğine dair detaylar belirlenmiş oldu.

 

Emeklinin sırtından para kazanan bankaların yine kendi çıkarları için bir de mevduat hesabı açtırma, banka kredi kartı çıkarma ve iki fatura şartı koyarak işi yokuşa sürmelerine ne demeli?

 

Emeklinin banka promosyonu tabiri caizse  “yılan hikâyesine” döndü...

 

'Yılan hikâyesi' Bir türlü sonuca bağlanamayan, çözümlenemeyen, uzayıp giden (mesele ya da iş)" anlamındadır...

Hükümet, 11.5 milyon emekliye yine müjde verdi.

Hangi emekli Kaç Lira alacak;

 

Maaş                                                    Promosyon(TL)                                 Kişi

1000 TL. Altı                                             300                                               2.300.000

1000-2000 arası                                         375                                               8.300.000

2000 TL. Üstü                                           450                                                  791.000

 

Emekliye verilecek promosyon için açıklanan miktarlar görüldüğü gibi çok komik. Sıkı pazarlıklar yapıldı. İktidarın emekliye lütfü gibi bir hava yaratıldı. Eziyet etmeleri de bir başka olay..

 

Şimdilerde de;

  • Maaşın tamamını çekmeme şartı getiriliyor.
  • İki faturayı bankaya verip otomatik ödemeye zorlanıyorsunuz.
  • Kredi kartı çıkarmak şart koşuluyor. Böylece kredi kartı aidatı ödemeniz gerekecek.

Böylece bankalar sadece promosyondan daha fazlasını geri alacak.

 

En önemlisi de hesapların kesintisiz 3 yıl bankada tutulması gerekiyor.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!..

Vekillere promosyon ödemesi çoktaaan yapılmıştı...

 

Oysa vekiller ve Meclis çalışanları promosyonlarını çoktan alıp, deve bile yaptılar... 
 

Vekiller maaşlarının yüzde 53’ünü promosyon (özendirme) olarak aldılar...

Meclis yönetiminin promosyon anlaşmasını “Maaşlarının yüzde 53’ü oranında” yaptığı öğrenildi. Emeklilik hakkını elde etmemiş milletvekillerinin Ocak 2016 maaşları 15 bin 500 lira idi.

 

Emekli hakkı bulunmayan milletvekilleri 8 bin lira dolayında promosyon aldı. Emeklilik hakkını kazanmış milletvekilleri ise ayrıca 9 bin 800 lira (yaklaşık 10 bin lira) emeklilik aylığı aldı.

 

Eyyy emekliler sizler hayatınızda böyle bir sürprizle ne zaman karşılaştınız?

 

Hatırlarsanız, TBMM Başkanlığı ile Halkbank arasında yapılan maaş anlaşması kapsamında milletvekilleri için verilmesi öngörülen 8 ila 10 bin TL arasındaki promosyon ücreti vekillerin hesabına 15 Ocak’ta 2016 tarihinde yatırılmıştı.

 

Meclis yönetiminin promosyon anlaşmasını, “milletvekili maaşının yüzde 53’ü oranında” yaptığı öğrenilmişti..

 

Anlaşma çalışanları da kapsadığından TBMM personeline de maaşlarının yüzde 53’ü oranında promosyon ödemesi yapılmıştı. Kendileri ve çalışanları için her türlü imkânı zorlayan vekiller sıra siz vatandaşlara gelince neden 40 dereden su getiriyor. Hiç düşündünüz mü?

 

Gözümüz yok, güle güle harcasınlar. Allah daha çok versin...Ama biraz da vatandaşı düşünseler daha iyi olmaz mı?

 

Ama bir parmak bal da vatandaşın ağzına çalsınlar ki, birileri umma olmasın... Ülkemiz iktidarları hep yandaşlarının ağızlarına hep bal çalmışlardır. Gerçi bu zihniyet hiç değişmedi. Dün öyleydi, bugün de öyle...

 

Haaa birileri de sadaka kültürü ile geçiniyor... Yıkılmadılar, ayaktalar. Hergün belediyelerin dağıtacağı üç ekmek için soğukta kuyrukta bekliyorlar. Yani yaşamla-ölüm arasında can çekiştiriyorlar. Ama değirmenin suyu bir gün bitecek. O zaman ne olacak?

 

Emeklinin alacağı promosyon ise önceleri sadece ve sadece aylık 200-300, toplamda ise 600-900 TL. Arasında idi.  Küçüle küçüle 300-450 TL. Arasına indi. Bunu dahi ödemekte güçlük çekiyorlar.

 

Birileri deveyi hamutuyla götürüyor. Emekliye gelince kırk dereden su getiriliyor.

 

İktidardan bir Allah’ın kulu çıkıp da açık açık, “ne promosyonu ya, vermiyoruz” dese kimin gıkı çıkabilir? Şimdiye kadar çıktı mı, bu millet ne zaman hakkını aradı, verilene hep “Allah’a şükür” demedi mi? Böyle bir milleti Afrika’nın ilkel kavimlerinde bile bulamazsınız...

 

Ama bizim halkımızı genel olarak elma ve horoz şekeri ile kandırabilirler.

 

Emekliler Demokratik Fırsatları Bile Değerlendiremiyor...

 

7 Haziran 2014 genel seçimlerinde muhalefet partileri seçim meydanlarında; Asgari ücretin 1500 lira ve vergi dışında kalması, emekliye 2 dini bayram öncesi 1500 lira destek vaadi verdiği halde seçmen, özellikle de emekli seçmenler bunu kulak arkası etmişti...

Üstelik iktidar milletvekilleri, geçtiğimiz Kurban Bayramı öncesi bir muhalefet milletvekilinin, emekliye 1650 lira bayram ikramiyesi önergesini de MECLİS’ TE reddetmişlerdi.

Demek ki iktidar milletvekilleri emekliye bu parayı çok görmüşlerdi. Onlara göre emekliye verilecek Kurban parası bütçeye büyük bir yük getirecekti. Peki, kendilerine 8-10 bin lira promosyon verilince bütçeye yük gelmedi mi? Emekliye 1650 lira ikramiye verilseydi, kötü mü olurdu? Emekli çoluğu-çocuğu ile mutlu bir bayram geçirse kötü mü olurdu?

Diyeceksiniz ki, “emeklinin paraya ihtiyacı yok, emekli ne yapsın parayı!!! “

Hani vatandaşlar asil, vekiller yedek idi?

 

Maaş promosyonu alan kamu çalışanları içinde en yüksek rakamlardan birini milletvekilleri

aldı.

 

Asil dururken, vekil nasıl birtakım haklar alabilir? Ama burası Türkiye, her şey olabilir...

 

Emekliye verilecek sanki atla-deve, altı üstü, en kabadayısından 450 TL. Bunun içinde çok sıkı pazarlıklar yapıldı.


Çalışmalar hala sürüyor...
 

2016 yılında ödenmesi beklenen banka promosyonları ile ilgili bir muamma hala söz konusu.. Geçtiğimiz yıl Mart ayı sonunda netleşmesi beklenen promosyonların ödenmesi ile ilgili her gün bir haberin daha yenisi ekleniyor.

 

Emekliler hala, ayın sonunu bekliyor. Acaba? Ama sonuç hep hüsran oluyor...
 

Emekliler her ay sonunda netleşecek olan “Emekli Banka Promosyonları” için hep gün saymaya devam ediyor...

 

Bu kafayla daha çok gün sayacaklar gibi.. Buna “Leyleğin ömrü de lak lakla geçmiş” derler.

 

Bakın bir ‘Kurban Bayramı’ daha geride kaldı...

 

“El elin eşeğini, türkü çağırarak arar”

 

Her dönem seçip bin bir umutla Meclis’e gönderdiğimiz milletvekilleri genel olarak hep kendilerini düşündüler. Yani “Rabbena, hep bana” zihniyetiyle...

 

Milletvekilleri genel olarak hep can, yine can ve yine can diyor. Canan (millet) yok. Milleti  seçimden seçime ya da sıkışınca milleti tanıyorlar.

 

Meclis’te milletvekilleri, kendilerini ilgilendiren bir yasa teklifi görüşüldüğünde; O gün Meclis de kavga olmaz, gürültü olmaz, çatırtı-patırdı olmaz, sataşma da olmaz. Bilakis sevinç olur, kardeşlik ve barış havası hâkim olur. Hatta kendileri için rekor zamanda...

 

Demek ki vekiller sıra kendilerine gelince sarmaş-dolaş olabiliyorlar, jet hızıyla karar çıkartabiliyorlar, gerisi (vatandaşın hakları ve sorunları ise) teferruat...

 

Oysa milletvekili milletin vekilidir, en büyük görevleri de kendilerine, akraba ve yandaşlarına menfaat sağlamak değil, milletin derdiyle uğraşmak, onları Meclis’te en iyi şekilde temsil etmek olmalıdır.

 

Kendilerinin maaş artışı gündeme geldiğinde iktidar, muhalefet ayrımı yapmadan hemen bir araya gelip 36 saniye gibi rekor bir zamanda kendileri için ‘kıyak’ kanunlar ( hak ve ayrıcalıklar) çıkartanlar, sıra vatandaşın sorunlarına gelince nasıl da alttan alıyorlar, nasıl da işi yokuşa sürüyorlar ve çıkmaza düşüyorlar? Hemen bütçenin yetersizliğinden dem vuruyorlar. Ama sıra kendilerine gelince sivrisinekten bile nasıl yağ çıkartıyorlar...

 

Maalesef bizleri yıllardır hep bu zihniyetler yönetti. Yönetmeye de devam ediyor.

 

Ama ağlamaya, sızlanmaya, kafamızı dağ-taşa vurmaya, elimizi-ayağımızı kırmaya gerek yok... Her dönem bunları yapıyoruz. Ne kırılmadık elimiz, ayağımız, kolumuz ve kafamız varmış...

 

Nasıl bir millet olduysak, üstüne üstlük birilerinin hatasını da tüm toplum olarak çekeriz. Birtakım emeklilerin hatalarını ve yanlışlarını da diğer emekliler çekiyor.

 

Sonuçta vekiller çöl savaşçıları gibi kumdan çıkmıyor. Onları biz seçiyoruz...

 

Eğer emekliler kendi haklarına sahip çıkmazlarsa, başkaları da onların hakkına sahip çıkmaz, çıkamaz. Çıksa da işte öylesine...

 

Bir yöneticinin adaletinden şüphe ediliyorsa, makamından da şüphe edilir. Ama biz onlara hala inanıyoruz...

Emekliler Güçlerinin Farkında Değil...

Emekliler güçlerinin farkında değiller, bir olsalar hem kendilerinin ve hem de ülkenin makûs talihini değiştirebilirler. Çünkü MECLİS’İN dolaysıyla milletvekillerinin kaderi onların ellerinde.. İstediklerini seçer, istediklerini seçmezler.

 

Şimdilerde de görüldüğü gibi millet adına kararlar alacak olan MECLİS’ in değerli vekilleri, sıkıştıklarında neden halka giderler? Hiç düşündünüz mü? Ama emekliler bu altın fırsatı bir türlü değerlendiremezler.

 

Baksanıza Anayasa değişikliğini Meclis’te çözemediler. İleride sorumluluk almamak içinde kolayı seçtiler; Millete gidiyorlar.

 

Peki, burada sormak istiyorum; Allah aşkına, bin bir umutla seçip MECLİS’E gönderdiğimiz vekiller milleti birbirine düşürmek ve tabiri caizse bölmekten başka ne iş yaparlar? Neden hep kolayı seçerler?

 

Ülkede yaklaşık 12 milyon emekli var. Bir o kadar da yakınlarının olduğunu düşünün.. Yani seçimlerde istedikleri partiyi iktidara getirecek, istedikleri kişiyi muhtar veya belediye başkanı yapacak veya seçecek çoğunluğa sahipler. Ama takım tutar gibi, parti tuttukları için bir türlü bir araya gelemezler. Bu yüzden de istedikleri refah düzeyine, huzur ve güvene ulaşamazlar. Sürünmeye devam ederler. Çünkü ders vermeyi bir türlü beceremezler. Oysa insan gibi yaşamak tabii ki onların ellerinde...

 

Efendim, iktidara getirdiğiniz bir hükümet veya bir belediye başkanı sizin için toplum yararına yararlı hizmetler yapmıyorsa, önünüzdeki herhangi bir seçimde,  bir kereliğine de olsa demokratik yollardan sandıkta bir ders verdiğinizde, sizlerin varlığını nasıl hatırlıyorlar, yanlışlardan ve hatalardan nasıl dönüyorlar, şahit olursunuz... Bu konuda ülkemizde çok örnekler var...

 

Hani bir türkü vardı, “kendim ettim, kendim buldum” diye.. Yani emekliler her seçimde harakiri yaparlar, akıllarınca ezilip, büzülmeye, sürünmeye devam ederler.

 

Birileri de onların sayesinde günlerini gün eder...

 

Emekliler için her seçim böyledir. Sonuç; sürünmeye devam...

 

Seçimden sonra da keşke; “ayağım kırılsaydı da oy atmaya gitmeseydim”, “elim kırılsaydı da sandığa oy atmasaydım”, “kafam kırılsaydı da bu partiye oy atmasaydım” şeklinde keş kelerle yaşarlar.  

 

Halkın sorunları için çözüm tabii ki TBMM’dir. Çünkü orada Türk halkı için en iyi ve güzel kararlar alınır!!! Çünkü öyle olması gerekir. Ama ne hikmetse bunlar bir türlü gerçekleşmiyor.

 

Konu çiftçi, esnaf, işçi, memur, emekli, öğrenci sorunları veya emekliye banka promosyonu olunca; bütçede para yok “diye  “kırk dereden su getirenler” , “kılı kırk yaranlar” bu defa tek vücut olmuşlar kendilerine ait bir kanunu bir çırpıda çıkarmışlardır.

 

Eyyy sorumsuz ve vurdumduymaz emekliler sizler ise hala kendisinden başkasını düşünmeyen bu zihniyetlerin davulunu çalmaya devam edin..Hadi kendinizi düşünmüyorsunuz, ama diğer emeklilerin suçu, günahı ne? Sizin sorumsuz ve vurdumduymaz tavırlarınız yüzünüzden onlarda mağdur oluyor...

 

 Ne zaman uyanacaksınız, ne zaman akıllanacaksınız, balık kavağa çıkanca mı? O zaman da çok geç olmayacak mı?

 

Çocuklarınızı ve torunlarınızı ne zaman düşüneceksiniz? Pes doğrusu...

 

Siz böyle bir muameleyi kabul edebilirsiniz veya hak etmiş olabilirsiniz, Ama bu ülkede böyle bir muameleyi hak etmeyenlerin de olduğunu unutmayınız...

 

Atalarımız “el elin eşeğini türkü çağırarak arar” diye boşuna dememiş...

 

Vekillerimiz inşallah bir gün ÜLKE halkının da sorunlarına da kendi sorunları gibi sahip çıkarlar...

 

O günü hep beraber umutla bekleyeceğiz...

 

Yalnız o günü görmek için de Azrail ile anlaşma yapmamız gerekiyor...

 

Atalarımız ne demişti;  “Kendi düşen ağlamaz...”

 

Meali; “İnsanın kendine yaptığı kötülüğü kimsecikler yapamaz. Kişi yanılabilir; ama bunun da bir sınırı vardır. Hatalardan ders çıkarmak, onları bir daha tekrar etmemek gerekir. Üstelik yanlış davranışı yüzünden zarara uğramayan kimsenin bu durumdan yakınmaya hakkı yoktur. Oysa başkası bir kötülük yapsa bağırıp, çağırma hakkımız vardır...”

 

Önce emekliye umut verdiler, şimdi ise ne verdiklerinin yorumunu sizlere bırakıyorum...

 

Atalarımız ne demişti;  “El elin eşeğini türkü çağırarak arar.”

 

Seçtiğiniz vekillerde sizlerin haklarını türkü çağırarak arıyor... Ama sıkıştıklarında da size koşuyorlar.

 

Eyy emekliler akıllanın artık. Sizin sorunlarınıza kim sahip çıkacaksa veya çıkıyorsa onların sesine kulak verin, yoksa şimdilerde olduğu gibi ezilip, büzülmeye ve sürünmeye devam edersiniz.

 

Bankalar Promosyonda Yarışıyor...

 

Banka promosyonlarının maaşa göre verilmesi, bankalar arası rekabete yol açtı.

 

Bu nedenle bazı bankalar ‘emeklilere 450’ TL’ye varan promosyon fırsatı’ adı altında yarışa başladı.

 

Bu suretle maaşını o bankaya taşıyan ve 3 yıl kalma sözü veren emekliler maaşı ne olursa 450’TL’ye varan nakit kazanma fırsatı yakalıyor. İlginç bir uygulama değil mi?

 

Bankalar emeklilerin telefonlarına “Detaylı bilgi şubelerimizde” şeklinde mesajlar atmaya başladılar...

 

Promosyon Aldatmacası

Promosyon için kredi kartı almak ve otomatik ödeme talimatı vermek zorunda olan emekli bu hesapla zararlı çıkıyor.

Hükümet yetkilileri tarafından yıllardır dillendirilmekte olan, “emeklilere aylıklarını aldıkları bankalar tarafından promosyon (özendirme ödemesi) yapılması” konusunda sona gelindiği; bu bağlamda ilk olarak 01.02.2017 tarihinde Sosyal (Güvenlik Kurumu) SGK Başkanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası yetkilileri arasında protokol düzenlendiği görülmektedir.

Protokol hükümleri uyarınca 3 yıl Ziraat Bankası kalma taahhüdü karşılığında emeklilere, aylıklarına göre 300- 450 TL arasında değişen miktarda, özendirme ödemesi yapılacaktır.

Medyada yer alan haberlerde protokolde sadece ödenecek promosyon miktarı üzerinde durulduğu, emeklilere banka tarafından verilecek diğer hizmetler  havale/EFT yapılması, fatura vb. giderlerin ödenmesi) konularının göz ardı edildiği görülmektedir.

 Bu suretle bankalar, “kaşıkla verdiklerini kepçe” ile geri alacaklardır.

 Nitekim Ziraat Bankası;  henüz promosyon ödemesine başlamadan 2017 yılında alınacak (asgari tutarlar üzerinden ücret ve komisyon) giderlerini yüzde yüz oranında artırmıştır.( 2 TL den 4 TL ye yükseltilmiştir.)

 Elektronik ortamda yapılan ve maliyeti 0.21 kuruş olarak belirtilen her işlem için Ziraat Bankası; emekliden de  3.13 TL komisyon bedeli almaktadır.

Böylelikle 1.000  TL aylık alan emekliye ayda 8.33 TL ödeyecek olan Ziraat Bankası; emeklinin (kira/yönetim giderleri/su/elektrik/telefon/TV/internet vb.) otomatiğe bağlanmış ödemelerinin yapılması karşılığında her ay 24 TL (ücret/komisyon) gelirini düzenli olarak tahsil edecektir.

·         Emeklinin aylık promosyonu 10 lira 41 kuruş olacak.

·         3 yılda emekli ortalama 375. TL. Alacak.

·         Kredi kartı aidatı ve fatura komisyonu ile emeklinin cebinden ayda 20 lira 25 kuruş çıkacak.

·         3 yılda 729 TL. Ödemek zorunda kalacak.

Böyle bir uygulama milletvekilleri için de öne sürüldü mü?

Belirtilen nedenlerle bankalar tarafından verilen hizmetlerden alınan komisyon giderleri konusunu kapsamayan, hatta ucunu açık bırakan protokol düzenlemelerinin emeklileri lehine olmayacağı aldatmaca olduğu açıktır...

SONUÇ: Milletvekilleri ve Meclis çalışanları Ocak 2016’da banka promosyonlarını aldılar. Emekliler ise hala alacaklar...

Bankalar emekliye çeşitli şartlar öne sürüyorlar. Emekli şimdi bankalarda kuyruk oluşturup bu şartları yerine getirmek için çaba gösteriyor.

Şimdi emekli vatandaşlar soruyor, “Bize öne sürülen şartlar, milletvekilleri içinde öne sürüldü mü?

Günaydın sayın emekliler, koskoca GÜNAYDIN...

İYİ UYKULAR SAYIN EMEKLİLER...

 

Bu yazı toplam 3444 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum