Şuayip YAMAN

Tek listenin oylandığı seçimde Vural ÇOKCAN 3. kez İlçe Başkanlığına seçildi.

 

Kongre’ye; 4 CHP Bölge Milletvekilinden ikisi, Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara 2. Bölge Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Haluk KOÇ ile Parti Meclis Üyesi ve Ankara 2. Bölge Milletvekili Av. Şenal SARIHAN, Ankara İl Başkanı Adnan KESKİN, Ankara İl Başkan Yardımcısı Mustafa NADİR, Ankara İl Yönetim Kurulu eski üyesi Oğuz EMİROĞLU, Parti Meclisi Üyesi Yıldırım KAYA,

 

Önceki Dönem Milletvekili İzzet ÇETİN ve Muzaffer KURTULMUŞOĞLU,

 

Önceki Ankara İl Başkanı Haydar DOĞAN, Ankara 20 Dönem Ankara İl Genel Meclisi Üyesi Adnan KORKMAZ, 

 

Ankara milletvekili adaylarından; Celalettin KOÇ, Onur ÖKTEM, Semra DİNÇER; Selma ERGEN, Uğur TUNCAY, Erol BEKTAŞ,

 

 Eski PM üyesi ve Gençlik Kolları eski Genel Başkanı Ayhan YALÇINKAYA,

 

Ankara milletvekili aday adaylarından Suna KERİMOĞLU, Uğur TUNCAY,

 

Ankara ve Mamak Büyükşehir Meclis Üyesi Emin TIRPANCI.

 

Ankara Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Baki KERİMOĞLU ve Nejla ÇEVİK.

 

Akyurt İlçe Başkanı Ergül ER, Kalecik İlçe Başkanı Alper GÜMÜŞ, Pursaklar İlçe Başkanı Mehmet AYDIN, Keçiören İlçe Başkanı Serdar KENDİR,

 

BBP Çubuk İlçe Başkanı Ahmet GÖKTÜRK (Yalama) ,  Vatan Partisi Çubuk İlçe Başkanı Zülfikar TUNCAY,  Çubuk İlçesi terör mağdurları derneği Başkanı Zeki AVAN, Çubuk Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah ESRE ve muhtarlar,

 

Çubuk Ziraat Odası’ndan Celalettin GÖKOĞLU.

 

Çubuk Gençlik Kültür Derneği üyeleri katılmışlardır.

 

Ankara 2. Bölge milletvekillerinden Dr. Murat EMİR, ABD’de, Nihat YEŞİL ise Ankara dışında olduğu için katılamamış kutlama mesajı göndermişlerdir.

 

Açılış konuşması Çubuk İlçe Başkanı Vural ÇOKCAN tarafından yapıldı.

 

Divan Başkanlığına Abidin ŞAHİN, divan üyeliklerine ise Yücel YAVAŞ ve Cumhur AYDOS seçildiler.

 

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan Başkanı Abidin ŞAHİN gündem maddelerini okudu.

 

CHP eski Çubuk İlçe Başkanlarından Ali Naci YEŞİLTEPE gündemdeki seçim maddesi hakkında söz aldı.. Parti tüzüğü hakkında şöyle konuştu “ Öncelikle Partimizin Cumhuriyetimizin kurucusu, Partimizin, çağımızın lideri Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.

 

Parti Tüzüğümüz “Geniş tabanlı bir seçim yapılacak” diyor. Yönetim listelerini bırakın delegeler kendileri seçsin..

 

Demokrasiden bahsediyoruz. Bunun neresi demokrasi? Seçimlerde ‘Blok Liste’yi bırakıp, “Çarşaf Liste” yapalım” dedi.

 

Divan, teklifi genel kurulun oylarına sundu. Oylama sonucu 10 oya karşılık 32 oyla Blok Liste” oybirliği ile kabul edildi.

 

Protokol konuşmalarına geçildi

 

CHP Ankara İl Başkanı Adnan KESKİN; “ Genel Başkanımız Sayın KILIÇDAROĞLU Salı günü yapılan grup toplantısında Türkiye’nin gündemini değiştirecek tarihi bir konuşma yaptı.

 

Bu konuşma dünyada da ses getirdi.

 

Böyle bir Genel başkanın ‘İl Başkanı’ olmakla guru duyuyorum.               

 

2019’da bir dikta seçimi yapılacak.

 

Ondan önce de büyük bir ihtimalle bir yerel seçim yapılacak. Parti olarak dedik ki “Erken genel seçim yapalım.”

 

Siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın, Ankara Büyükşehir belediye başkanlığını alacağız.

 

GÖKÇEK’ i taşıyamadılar, yolsuzlukları açılayamadılar. Görevden aldılar. Ama biz ne yaptıklarını gün yüzüne çıkartacağız.

 

Partimizin Büyükşehir grup toplantılarında Partimizin 2 bine yakın teklifi reddedildi. Bunlardan 180 karara dava açtık.

 

GÖKÇEK hakkında 220-238 sayfalık suç dosyasını Cumhuriyet Sacsına verdik. O dosyalarda iftira atmadık, yalan söylemedik. Gerçekleri ortaya koyduk.

 

 Tapusu bize ait olan Çubuk CHP binasının planı değişikliğini Büyükşehir İmar komisyonuna soktuk. Büyük bir hilekârlıkla önerimizi reddetti. Bu durumu dava konusu yaptık.

 

Konu yeni Başkan Mustafa TUNA’ ya iletildi. Kendileri, “Konudan haberdarım. Arkadaşlara talimat verdim, bakacaklar” demiş.

 

Bizde gerekli imar değişikliklerini yapıp, gerekli çalışmaları yapacağız.

 

Aslında şimdiki binanın tamirat ve tadilatını yapıp içine girebiliriz. Ama biz kalıcı bir hizmet binası yapmak istiyoruz.

 

CHP Ankara İl Örgütü olarak Haziran 2015 seçimlerinde 935 bin oy aldık. 1 Kasım da genel seçimlerinde ise büyük bir komplo ve Ankara Garı’ndaki patlamaya rağmen oyumuzu 1, 026 milyona çıkardık.

 

16 Nisan 2017 referandumunda ise, Ankara il ve ilçe örgütlerinin yaptığı çalışma ile Ankara’da “hayır” dedik.

 

Bu suretle yıllar sonra GÖKÇEK’ in gidişini hızlandırdık.

 

Ankara Mustafa kemal’in Ankara’sıdır.  Ankara gericilerden, yobazlardan temizlenecek. Ankara’yı bir arkadaşımız kazanacak. Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır.”

 

Kongre’ye mazeretleri dolaysıyla katılamayan başta CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU olmak üzere ;

Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit TORUN,

İstanbul Milletvekili CHP Grup Başkanvekili Engin ALTAY,

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Genel Başkan Yardımcısı Erdal AKSÜNGER,

Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı ve Artvin Milletvekili Av. Uğur BAYRAKTUTAN,

Genel Başkan Yardımcısı Tekin BİNGÖL,

Parti Meclis Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati YILMAZ,

 

Ankara Milletvekilleri; Dr. Murat EMİR, Nihat YEŞİL, Bülent KUŞOĞLU,

 

 İstanbul Milletvekilleri; Bihlun TAMAYLIGİL, Mehmet Akif HAMZAÇEBİ, Onursal ADIGÜZEL, Mustafa Sezgin TANRIKULU,

 

İzmir Milletvekilleri; Atila SERTEL, A. Tuncay ÖZKAN, Kamil Okyay SINDIR,

 

 Balıkesir Milletvekili Mehmet TÜM,

 

‘Kutlama Mesajı’ gönderdiler..

 

Genel Başkan KILIÇDAROĞLU gönderdiği kutlama mesajında, “

 

“Değerli Yol Arkadaşlarım,

 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu cumhuriyetimiz tüm uygularıyla “Haksızlık, Hukuksuzluk, Adaletsizlik” üreten bir siyasi kadronun boyunduruğu altındadır.

 

Kurucu değerlerinden koparılmış olan cumhuriyetimizi bu boyunduruktan kurtaracak yegane çare; temelinde adalet, eşitlik ve özgürlük olan eksiklikleri giderilmiş bir parlamenter demokrasidir. Ancak parlamenter demokrasi toplumumuza, özlemini duyduğu huzura ve barışa ulaştırabilir.

 

Bu bağlamda ilçe ve il yönetimlerimizin tarihsel bir sorumluluğu vardır. Çünkü sizler, ülkemizin temel problemlerine ilişkin çözümlerimizi vatandaşlarımıza aktarmamızda fedakârca görev üstlenenlersiniz.

 

Unutulmamalıdır ki, kongrenizden seçilecek arkadaşlarımız, tüm üyelerimizin, delegelerimizin ve bizi umut olarak gören vatandaşlarımızın şahsında, kararlılıkla sürdürdüğümüz “Hak, Hukuk ve Adalet” mücadelesinin neferleri olacaktır.

 

Bu vesileyle bugün yeni bir heyecanla görev üstlenecek arkadaşlarıma başarı dileklerimi iletiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olmayı çocuklarına bırakacakları en anlamlı miras olarak gören bir anlayışla, üstlendikleri görevi devretmeye hazırlanan arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

 

Kongremiz ülkemize ve partimize hayırlı olsun.

 

Biz başaracağız.

 

Saygılarımla.

 

 

                                                                                              Kemal KILIÇDAROĞLU

                                                                                                       Genel Başkan  

 

 ***

Ankara 2. Bölge Milletvekili ve MYK üyesi Prof. Dr. Ahmet Haluk KOÇ,

“ Takvim olarak 2017’nin sondan birinci ayını devirdik. Türkiye Cumhuriyeti’nin en üzüntülü günlerini yaşıyoruz.

 

Taşına, toprağına kurban olmayı kabul ettiğimiz, o değerler için canımızı kanımızı verdiğimiz ülkemiz ne hazindir ki, Üçüncü Dünya ülkeleri karşısında ne hale geldi? Onun için üzgünüm, kızgınım.

 

Yıllardır yüzümüze baka baka hırsızlık yapıyorlar, bunu için utanıyorum.

 

Hırsızlık yapıldı mı yapılmadı mı?

 

Ayakkabı kutuları, para sayma makineleri ortalarda dolaşmadı mı?

 

Bunları yapanlar Meclis’te oylanıp aklanmadı mı? Böyle bir şey yapıldı mı utanıyorum.

Hâkimler savcılar bunları akladılar (namuslu ve bu devlete saygılı olanları tenzih ederim).

 

Senin hayırsever dediğin iş adamı Türkiye Devleti’nin Bayrağı önünde poz veren, şimdilerde ise ABD mahkemelerinde  “ben Türkiye Cumhuriyetinin bakanına 50-60 milyon dolar rüşvet verdim” diyebiliyor. 

 

Ondan sonra da KILIÇDAROĞLU böyle, CHP böyle diyorlar. Pes doğrusu...

 

Ülkede namuslu ile çalışan insan geçim derdinde, kendi çoluk, çocuğuna ve torununa bakamıyor.

 

Ondan sonra da birilerinden bir, bir buçuk, iki, iki buçuk milyon dolarlar bir yerlere gidiyor, geliyor.

 

Kimse sesini çıkartmıyor.

 

Eyy Cumhuriyet savcıları unvanlarının önünde Türkiye’nin adı bulunan savcılar bu dosyalar bir bakın...

 

Bizler yolsuzluktan, hırsızlıktan, rüşvetten, yetim hakkı yemekten suçlanmıyoruz.

 

Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamaktan suçlanıyoruz.

 

Sen tilkiyi kümese tayin edersen, şikâyet etmeye de hakkın yok.

 

Ülke olarak acınacak haldeyiz. Hırsızı, yolsuzu cezalandırmayan bir hukuk sistemimiz var..

 

Medya bunları yazamıyor. Türkiye’yi birlikte bu hale getirdiler. Sen hırsızı, yolsuzu, rüşvetçiyi, tüyü biten yetimin hakkını yiyeni korur-kollarsan ülke nereye sürüklenir?

 

Hırsızlığı millisi, arsızlığın, rüşvetin millisi olur mu?

 

Çubuk Terör Mağdurları Derneği’nin verdiği Türk bayrağı odamın en güzel yerinde duruyor.

Derneği ziyaretimde duygulu anlar yaşamıştım.

 

Teröre çözüm bulmak istiyorlar. Çözüm TBMM’ de..

 

Oslo’da bir masa kuruyorsun. İngiltere’yi hakem yapıyorsun. Anayasamızı orada tartıştırıyorsun. Hadi oradan, hadi oradan...

 

İmralı’daki terör elbaşına rüzgârsız havalarda motor kaldıracaksın...

 

Dolmabahçe de terör elebaşının yandaşları ile toplantı yapacaksın, onlara aşk ilan edeceksin, hatıra fotoğrafı çektireceksin, sonra da teröre çözüm bulacaksın...

 

Onlarda gidip yolların altında temel kazıp kablolarla bomba yerleştirecek.

 

Senden kahraman olmaz, demokrat çıkmaz. Senden ABD’de hırsızım diyene korumacılık, himayecilik çıkar.

 

CHP Çubuk İlçe binasının imar durumuna da değinen KOÇ, “ İmar izni en doğal hak. CHP orada güçlenir, gençleri oraya çeker. Bundan korkuyorlar. Yoksa başka bir sorun yok.

 

İlçe binasının imarı konusunda bakalım yeni Başkan Mustafa TUNA’ yı göreceğiz. Yapılan haksızlıklar karşısında bizim de haklı olduğumuz durumlar var.

 

Türkiye’ye bugün bunları yaşatanlar yarın bağımsız mahkemelerde hesap verecekler.

 

Üreten Türkiye de; Köylü üretecek emeğinin hakkını alacak, çalışanlar, emekliler hakkını alacak,

 

Milli geliri, hırsızlar değil, hak edenler alacak.

 

Domates üreticisi ürününü satacak, karşılığında hepsine bir ithal telefon bile alamayacak. Benim üniversitelerimde telefon üretecek beyinlerimiz yok mu? telefonu benim beyinlerim yapacak.

 

 Yeter ki Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkacak, ülkesine bağlı, sorunlarını çözen bir iktidar gelsin...

 

Her şey geçecek, asıl olan bayrağın yaşaması, ülkenin yücelmesidir. Hiç kimseyi kökeninden, yaşantısından alıkoymayacağız.

 

Uykuları kaçıyor, tedirginler; Demek ki zokayı kötü yerinden yediler. Ellerindeki medya ile zeytinyağı gibi üste çıkmak istiyorlar.

 

Dünyanın her yerinde hırsız, yine hırsız, yine hırsızdır.” 

 

Parti içi seçimlerde Çarşaf veya Blok liste uygulamasına da değinen KOÇ, “Çarşaf Liste’yi bende onaylıyorum.  Durumu intikam almak için kullanmayalım.

 

Büyük ilçelerde seçimler “Çarşaf Liste” ile olmuştur. Eleştiriler olacak, ama birbirimizi kesinlikle küstürmeyeceğiz.

 

 2019 seçimleri ya “Tek Adam” buyruklarına itaat eden bir Türkiye olacak, ya da kendi kendini idare edecek bir Demokratik bir Türkiye olacak...

 

Biz “demokrasi, hak, hukuk ve adalet istiyoruz.” Diyeceğiz. Ve amacımız da toplumu 2019 yılında sandığa götürmek olmalıdır.

 

Böylece hep birlikte demokrasiyi getirerek, Türkiye’ye hep beraber sahip çıkacağız.”

 

Ankara 2. Bölge Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Av. Şenal SARIHAN, “Partimiz için çalışan herkesi selamlıyorum. Ülkemiz için mücadele ediyoruz. Bu vatan bizim. Hep birlikte bu ülkenin ileriye gitmesini, taşınmasını istiyoruz.

 

Cumhuriyetin değerlerini iyi bilmek, Atatürk’ün ilkelerini benimsemek, demokratik, çağdaş ve laik bir toplumda yaşamak;  devrimciliktir, çağı aşmaktır. Bu değerlerin emanetçiliğinin yanı sıra ülkeye sahip çıkmaktır.

 

Altı Ok’un ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz.

 

Sahip olduğumuz değerlerin bir bir, adım adım iğfal edilmesine maalesef seyirci kalıyoruz.

 

Şu anda halkın bizle birleşememesi sarmalı var. Bu yüzden hepimizin şapkamızı önümüze koyup düşünmek zorundayız.

 

3 Kasım 2002 tarihinden beri;

 

Kadınları eve hapseden (kapatan) , Atatürk’ün onlara verdiği olanakları ellerinden alan bir zihniyetle karşı karşıya kaldık.

 

Erkeklerimiz üniversiteleri bitirdiler işsiz kaldılar.

 

Emeklileri evlere kapattık.

 

Sizin turşunuzu, köylerinizi, tarımınızı ve hayvancılığınızı aldı.

 

Önünüze bir Türkiye fotoğrafı çıkarttım. Dün bu kareler yoktu içinde...

 

Her şeyimiz gidiyor. Oysa biz “kul” olmak istemiyoruz. Biz birey olmak, özgür olmak istiyoruz.

 

Önümüzdeki süreçte geçmişten ibret almamız lazım.

 

Hukuk ölmüştür. Çünkü bilim susmuş, emir ve hurafe yürümektedir.

 

Çok mutluyum. Çünkü kendime, size, Partime, güveniyorum.

 

Bu güvenci çevreye yayarsak, eleştiriyi de ileriye götürerek yaparsak ayağa kalkabiliriz.”

 

***

Faaliyet ve Hesap raporu İlçe Sekreteri Mehmet ÖZGÖREN tarafından okundu. Müzakereye açıldı. Genel Kurulda oylamaya sunuldu, oybirliği ile ibra edildi.

 

CHP Ankara eski milletvekili adaylarından Celalettin KOÇ, “Atatürkçüleri selamlıyorum.

 

Bir iktidarın 15 yıldır, gerek iç ve gerekse dış politika yönünden Türkiye’yi nereye sürüklediğini esefle izliyoruz. 

 

İhracatın yüzde 66’sını AB’ye yaptığımız bir süreçte AB’ye girme sürecini bitirmiş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.

 

Yine doların 4 liraya, Euro’nun 4.70, mazotun 5, benzinin 5,5 liraya yükseldiği bir süreçte işyerleri birer birer kapanıyor, istihdam azalıyor.

 

Bu iktidar iç kazanımları birer birer yok ediyor.

 

Bunlar sayesinde eğitim yerlerde sürünüyor. Kendi imam hatiplerini ise yüceltiyor, değerleri yakınlarına peşkeş çekiyorlar.

 

Bu olumsuzluklara rağmen CHP iktidar değil, oyları da yüzde 25’ lerde seyrediyor.

 

Neden mi? AKP teknolojiyi iyi kullanıyor. Bu yüzden bizim de teknolojiyi iyi kullanmamız lazım.

 

Çubuk’ta CHP oyları neden az? Değerlendirmesi yapılmalı...

 

Bunu nedeni de “Küçük Kurultay” yapmamaktır.

 

Her seçimi başarı olarak görüyoruz.

 

İktidar olamıyorsak, Hırsızın, yolsuzun, rüşvetçinin iktidar olmasına imkân veriyor ve de önleyemiyorsak, burada bizim de katkılarımız ve sorumluluğumuz var demektir.

 

Buradan çıkacak yönetimin çok büyük önemi var. Yönetimlerde ayrışma değil, birleşme-bütünleşme önemli olmalıdır.

 

Öncelikle il ve ilçelerde belediyelerin hırsızlıklarını, yolsuzluklarını ve yanlışlarını tespit edip basın yoluyla kamuoyuna anlatmalıyız.

 

CHP’nin iktidar olmamasına bir engel yok.

 

2019’da Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler, halkçılar kazanacak.”

 

CHP Ankara 20 Dönem İl Genel Meclisi eski üyesi Adnan KORKMAZ, “Protokol konuşmalarında gerçekten hedefimiz Ankara, hedefimiz Çubuk olmalı idi. Böylesine bir toplantıda bunlara değinmeden çekip gitmek hiç olmadı.

 

927 yerleşim yerinde 85 bin kişi hayvancılıkla uğraşıyor.

 

Ankara da 36 bin kişi hayvancılıkla uğraşıyor. Ankara, Konya’dan sonra ikinci tarım bölgesi idi.

 

Ankara da;

 

* 385 bin büyükbaş,

 

* 1 milyon 257 bin küçükbaş,

* 16 milyon kanatlı (kümes) hayvanı vardı.

 

Çubuk ilçesinin en büyük gelir kaynağı hayvancılık idi. Ankara’nın et ihtiyacının yüzde 45-48’i Çubuk’tan karşılanıyordu. Şimdi bu bitirildi.

 

2012 yılı itibariyle Çubuk’ta;

 

30.443 büyükbaş besi sığırı,

16.474 süt ineği,

8.475 koyun,

1 milyon 340 bin kanatlı hayvan vardı.

 

21 bin litre süt, 1.719 ton et pazarlanıyordu.

 

Çubuk İlçesi en büyük hayvan pazarına sahipti.

 

Şu anda birkaç köyde hayvancılık yapılmakta..

 

Büyük besicilerin çoğu Polatlı ve çevre ilçelere gitti.

 

Bu potansiyel ile Çubuk’un Türkiye ekonomisine ne katkısı olabilir?

 

İl genel meclisi üyesi olduğumuz (2009-2014) dönemde Çubuk’ta OSB’nin kurulması tasarlanmış, Mutlu Köy’de 22,5 bin hektar alanda 35 bin büyükbaş hayvan besiciliği öngörülmüştü.

 

Şimdi OSB nerede? O bölgede şimdi tilkiler dolaşıyor.

 

Yine o dönemde 2010-2012 yılları arasında;

 

İmam Hüseyin Mahallesi’nde tarımsal gölet,

Demirci’de elektrik sorunu,

Yukarı Çavundur’da kanalizasyon,

Hacılar da içme suyu (2011),

Yıldırım Evci de kanalizasyon (2011),

Dağkalfat da kültür merkezi yapımı (2011),

Demirci de içme suyu, sulama kanalı (2012),

Kösrelik de su şebekesi (2010). Meclis yatırım programına alınmış, bazıları ise bitirilmişti.

 

Bu arada o yıllarda Oymide’nin kilitli taş, Sarısu’nun kanalizasyon talepleri reddedilmişti.

 Yinr İkipınar ve Taşpınar mahallelerinde de taş ocağı talepleri reddedilmişti.

 

Buradan siyasilere bir mesajım var;

 

İl ve ilçe örgütlerinde bulunan yöneticilerin,  hayvancılıkla ilgili konularda bilgi sahibi olmaları ve bu konuda kendilerini yetiştirmeleri gerekir.

 

Yöneticiler bu konuda yeterli değilse, bu insanları istihdam etmemiz lazım.

 

Bu eksiklikten dolayı hem yerel ve hem de genel yönetimlerde başarısız oluyoruz.”  

 

CHP eski Gençlik Kolları Genel Başkanı Ayhan YALÇINKAYA, “

 

Her birimizin AKP’den şikâyeti var. Birbirimizin bildiğini, birbirimize anlatırsak bu “dertleşme” olur.

 

“Halk bizi anlamadı. Halk, kuru fasulyeye, nohuda, kömüre teslim oldu” demekten vazgeçelim.

 

Bundan tepeden tırnağa sorumlu olmalıyız

 

Otoriter ve başka rejimler seçimle gelir, demokrasi ile gitmezler. Örneğin Hitler ve Mussolini..

 

Biz iktidara gelince AKP pılını pırtısını, bavulunu toplayıp gitmeyecek.

 

Daha fazla mücadele gerekiyor. En büyük sorun; Örgütlenmek zorundayız.

 

Örgütlenme, Partinin tüzüğünde olan bir şema değildir.

 

Örgüt, kendi kurumsal menfaatleri doğrultusunda ki birleşmedir.

 

Örneğin MÜSİAD, her vilayette var. Siyasal İslam adı altında su taşıyor. / Bölgede, Deniz Feneri’nden Can Suyu Derneği’ne kadar, dernek ve vakıflarıyla çığ gibi örgütleri var.

Önce burayı yıkacağız.  

 

Çubuk’ta da dernekler, vakıflar, iş adamları dernekleri var.

 

Halkı kurumsal anlamda örgütleyeceğiz.

 

Darbe girişiminden itibaren “Cumhuriyet Değerleri” yükseldi.

 

Referandum, Adalet Yürüyüşü” değerlerin yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Halk “Altı Ok” etrafında toplanmaya başladı. O karşıtlığı örgütleyeceğiz.

 

Bu halk gerekeni yapıyor;

 

Bu halk Gezi Olaylarında öldü.

 

Örgütlenmek için ille de zor durumda olmak mı lazım?

 

Halk Kurtuluş Savaşı^n da; “ Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır “ diyerek Atatürk’ün yanında yer aldı.

 

Biz yürürsek halk arkamızdan yürür ve hatta koşar.

 

“AKP yıkılmalıdır (tabii ki seçimle yıkılmalıdır)” demekle olmaz. Biz yapacağız diyeceğiz.

 

Öz güvenimizi kaybettik. Seçimlerde hep yıkıldık. Başarıyı unuttuk. Oysa çok başarılarımız var.

 

Bazen duyuyorum, duyumlar alıyorum, “AB ve ABD Tayyibi gönderecek”, “Ekonomi bozuluyor Tayyip gidecek” diye...

 

CHP; 50 - 60 yıldır iktidar olamamasına rağmen ayakta duran tek partidir.

 

“ANAP, DYP iktidar olamadık” diye gidiyor. Neden CHP duruyor?

 

Bu CHP’nin dava partisi olmasından kaynaklanmaktadır.

 

Altı Ok’ta kendini birleştiren, Atatürkçülük, Sosyal Demokrasi, Anadolu Halkı, Anti Emperyalist, Bağımsız, demokrat bir partidir.

 

Bizde rant, çıkar, mevki-makam beklentisi yok. Biz onurlu, gururlu, şerefli insanlarız.

 

CHP’li olup da işi düzgün giden bir Allah’ın kulu var mı? Ama biz özeliz, ayaktayız.

 

CHP özünde büyük bir parti. O “bedeller ödenirken hep ayağa kalk” diyor.

 

Kuvay-ı Milliyeciler ve Atatürk mezarlarından sesleniyor; “Ayağa kalkın halkı örgütleyin iktidar olun” diyor.

Vural Başkan, bir vatan mücadelesinin neferi...

 

Kimsenin kimseyle kavga etme ve sevmeme hakkı yoktur.

 

Önümüzdeki dönem Ankara İl Başkanlığına adayım.  Birbirimizi karalamıyoruz. “Onlar iyi yaptılar biz daha iyi yapacağız (çalışacağız)” Diyerek yola çıkıyoruz.”

 

CHP Ankara eski milletvekili adaylarından Erol BEKTAŞ, “ 423 km. 23 günlük yürüyüşün değerleri, Kuzey Yıldızı olarak nitelendirdiğim Çubuklular, sizlerle birlikte olmaktan mutluyum, onurluyum, gururluyum.

 

Bir ilçe var ki, Ondan 22 bin 500 lira bütçe ile çaba isteniyor. Eleştiriye gelince hepimiz birer KILIÇDAROĞLU oluyoruz.

 

Konuşuyoruz, ama icraata gelince donup kalıyoruz.

 

Çubuk’ta siyaset ‘karda açan çiçek’ gibidir.

 

En son genel seçimde aldığı oy oranı yüzde 10,3 iken 16 Nisan 2017 Referandumu’nda “hayır” oylarının oranı yüzde 23,04 olmuştur. Gerçi diğer hayır oyları da var ama bu bir ilçe başarısıdır.

 

Bu Kuzey Yıldızımızın parlayan işaretidir.

 

Keza CHP Çubuk Kadın Kollarımız da başarılı faaliyetler yapmıştır. CHP’ye mesafeli olan kadınları ve onların çocuklarını Anıtkabir’e götürerek gönüllerini kazanmıştır.  

 

Varlığınız, emekleriniz için teşekkür ediyorum.

 

Değişik saha çalışmalarında başarılı olan kardeşlerime teşekkür ediyorum.

 

İktidarı sarsan Man Adaları belgeleri ülke kamuoyuna bir numaralı  haline gelmiştir.

 

Bu konuda Sayın Genel Başkanım KILIÇDAROĞLU’ na da teşekkür ediyorum.

 

Kendisi aynı zamanda bir hesap uzmanıdır. Konuşacağı bir konuyu en ince teferruatına kadar inceler ve sonra söyler. Ve hep doğruları söyler...

 

Off-Shore Nedir?

 

Off-Shore ekonomik terim olarak ise en kaba hali ile vergiden uzak anlamına gelmektedir.

 

Vergi cennetleri olarak bilinen Off-Shore bölgelerde kurulan şirketler her türlü vergiden muaf olan kuruluşlardır. Bu tür şirketlerin yapmış oldukları işlemler ile ilgili olarak kayıt tutma ve hesap verme zorunlulukları yoktur.

 

Off Shore, ‘Vergi Cenneti’, vergi kaçırmanıza kapı açar. Düşük vergi ödersiniz, kara paranızı aklar.

 

Paranızı niye Almanya’ya, Fransa’ya, Japonya’ya göndermiyorsunuz da Man Adası’na gönderiyorsunuz*

 

Bazıları “Dünyada Man, ahrette iman “ diyorlar.

 

Genel Başkanımıza, “belgeleri savcılığa ver” , “Bu paralar ticari, bu belgeler sahte “ diyenler oldu.

 

CHP, “Hak, Hukuk, Adalet “ yürüyüşünden sonra büyük bir çıkış yakalamıştır.

 

Bunu  “Paradies Papers” belgeleri izlemiştir.

 

Birilerinin vergi cennetine para göndermesi yasak değil!..

 

Ama bir Türk vatandaşı nereye giderse gitsin parasını bildirmek zorunda, onun vergisini ödemek zorunda..     

 

21 Eylül 2011 tarihinde Man ülkesi ile bir anlaşma yapılmış. Ama iç hukuktaki değişiklikler yapılmamış.

 

Bunu OHAL ile hallettiler.

 

Ülkede dolar 4, EURO 4,70 lere dayanmış.

 

2002’den beri;

 

Motorin 3 kat artmış (Motorinde; mazot 5, benzin 5,5 lira),

Çeyrek altın 7 kat artmış,

Cari açık 13 kat artmış.

 

İçtiğiniz sigaranın 4’ü sizin, 16’sı vergi.

 

Ülkede 9 milyon kişi muhtaç  (582 lira gelirle), yılda 26 milyar lira yardım almaktadır.

 

Vergi cennetleri; vicdani, ahlaki ve siyasi boyuta kamuoyunun takdirine sunulmaktadır.

 

İnsanlar ekonomik sıkıntılar karşısında inim inim inlerken, milli olmamakla ve vatan haini olmakla sorgulanmaktadırlar.

 

CHP devlet kurmuş tek parti’dir.

 

CHP’nin kök hücresi Atatürkçülüktür.

 

Ülkemizdeki bankacılığın  yüzde 44.5’ u, Sigortacılığın yüzde 71.1’ i yabancıların elindedir.

 

Misakı İktisat olmadan Misak-ı Milli olmaz. Ekonomi Milli olmalı...

 

Anıtkabirde 24 aslan heykeli var. 24 Türk Boyu var.  Bunlar neden ayakta değiller? Çünkü barışı temsil ediyorlar.

 

12 tanesi solda 12 tanesi sağda ve birlik ve beraberliği temsil ediyorlar.

 

Gençlik eğitim istiyor, iş istiyor.

 

Sosyal Medya kullanıcısı 48 milyon, eski yöntemleri bırakacağız.

 

KPSS’ye  5 milyon kişi giriyor. Bunlardan toplamda 300 milyon(eski parayla 300 trilyon) lira alınıyor.  Sonuçta 5 bin kişi işe giriyor. Bu paraya daha çok insana hitap edecek işyerleri kurulamaz mı?

 

Yolumuz, Yolunuz açık olsun.”

 

CHP eski Çubuk İlçe Başkanı Ali Naci YEŞİLTEPE; “Eski Genel Başkanımız Sayın Deniz BAYKAL’’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Eksikliğini hissediyorum. İnşallah en yakın zamanda sağlığına kavuşur ve aramızda görürüz. Bu konuya kimse değinmedi.

 

Partimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, benim 2 büyük eserim var; Biri Türkiye Cumhuriyeti, ikincisi ise Cumhuriyet halk partisi (CHP)” demiştir.

 

Seçimi tüzük gereği yapmışlar. Eksikliklerimiz var.

 

Bölgede 4 vekilimiz var. Kongreye ancak 2’si gelebildi. Vekillerimiz seçildikten sonra hangi köye gittiler? Milletvekillerimizi köylere istiyoruz. Parti Okulu açın, evlere girin

 

85 kişiyle Meki (Özlüce) ve Kavaklı (arkaysan)’a gittik. Oralardan oy aldık.demek ki köylere gidince oy alınıyormuş

 

Orada bir köy var uzakta, gitmediğimiz köy bizi değildir.

 

Protokol konuştu ve gitti. Bize konferans verdiler. Başka zaman gelip-versinler. Bu zaman konferans verme zamanı değil. İlçe halkı sorunlar ve sıkıntılar arasında inim inim inliyor..

 

Delegeler sessiz, sedasız duruyor. Uzak köylerden gelen delege yok. Ne istediniz de İlçe size vermedi? Konuşmalınız, konuşmazsanız dışarıdaki konuşmalarınız havada kalır..

 

CHP’nin Çubuk’ta zafere ulaşması, CHP ‘nin Türkiye’de iktidar olması demektir.

 

6 ayda bir Ankara il ve Çubuk İlçede “Danışma Kurulu” toplantısı yapılması gerekir.

 

Kaldık biz bize..

 

Burada Çubuk İlçesinin sorunlarını masaya yatırmamız gerekirken genel sorunları gündeme getirdik. İlçenin sorunları “dağ “ gibi birikmiş durumda. İlçede ulaşım sorun, eğitim sorun, sağlık sorun, işsizlik sorun, asayiş ve güvenlik sorun, gençlik başlı başına bir sorun. Kısacası; Nereye dokunsanız bin ah işitiyorsunuz.

İlçede EGO otobüslerinin sayısı çok az; Duraklarda önceleri 25 dakika otobüs beklerken, 30-35 dakika otobüs bekliyoruz.

 

Barbaros mahallesinde göçmenler var. Kötü yaşam koşullarında hayatlarını idame ettiriyorlar. Ayrıca ulaşım sorunları da had safhada. Maalesef insan gibi yaşamıyorlar.

 

Okullar 4+4+ eğitim sisteminde oldukça fazla sorun yaşadı.

 

Sağlıkta, hastane tıklım tıklım, doktorlar günde 130 hasta muayene ediyor.

 

Çubuk Agat Taşı’na sahip çıkılmıyor. Sahip çıkanlar dışlanmış durumda. Taşın yoğun olarak bulunduğu Susuz da taşlar satılıyor. Bu Taş Çubuk İlçesi için çok önemli...

 

OSB’yi yapamayan, Yeni ve Milli Otomobil fabrikasını Çubuk’ta kuramaz.

 

Genel Merkez çalışmaları yetersiz. Örgüt alanlara çıkmalı..”

 

Seçime Blok Liste ile gidildi. Kayıtlı 99 delegeden 51 üyenin oyunu alan Vural ÇOKCAN ve listesi seçimi kazandı.

 

Buna göre;

 

İlçe Başkanlığına: Vural ÇOKCAN

 

Yönetim Kurulu Üyeliklerine; Cumhur AYDOS, İlhan AYDOS, Nahide BÜYÜKATEŞ, Alaaddin CİNALİOĞLU, Cemil DELİKARA, İzzet DEMİRARSLAN, Ali Rıza GÖKOĞLU, İdris KADEROĞLU, Kamil KAHYAOĞLU, Erkan KAYHAN,

Haydar ÖĞER, Mehmet ÖZGÖREN, Cuma SARIKAYA, Özkan TÜRKMEN,

 

İl Kongre Delegeliğine ise; Cumhur AYDOS, Alaaddin CİNALİOĞLU, Vural ÇOKCAN,  Kamil KAHYAOĞLU, Mehmet ÖZGÖREN seçildiler