BAĞIMLILARIN YENİ MEKÂNI BELEDİYE DÜKKÂNLARI MI?

BAĞIMLILARIN YENİ MEKÂNI BELEDİYE DÜKKÂNLARI MI?

Madde bağımlılarının eski mekânları terk edilmiş ve yıkık-dökük ve harabeye dönüşmüş meskenler ile inşaatlar idi. Şimdilerde ise yeni mekânları Belediye dükkânları oldu. Buraları daha konforlu veya daha güvenli buluyorlar herhalde..

Şuayip YAMAN

Perşembe günü kurulan Halk Pazarı’nda ve atıl durumda olan Belediye dükkânlarının denetimini kim veya kimler yapıyor?

 

Bu ne duyarsızlık, bu ne umursamazlık, bu ne sorumsuzluk!..

 

Bu dükkânlar maalesef sahipsiz, kontrolsüz veya denetimsiz. Kaderine terk edilmiş, bir başka ifade ile kullanılmadığı için adeta yolgeçen hanına dönüşmüş.

 

Boş olan ‘A Tipi 10’nolu iki katlı dükkânın kapısı açık (kilitli değil), bakımsız ve sahipsiz...Üstelik de burası vatandaşa ait bir mesken değil, terk edilmiş yıkık-dökük bir harabe de değil.. Bir kamu kurumuna ait.. Sürekli kontrol edilmesi ve güvenliğinin sağlanması gerekmez mi?   

 

Burası tipik bir meyhane olmuş, ilkel yataklar bile var. Dükkânın içi adeta bir çöplüğü andırıyor... Tiksindirici manzaralarda işin başka bir tarafı.. Burada bırakın insanı, köpek ve kediler bile barınmaz...

 

Belediye Başkanı’nın bu konuda görevlendirdiği ve güvendiği yetkililer tabii ki vardır.

 

Allah aşkına sorumlu birim müdürleri veya amirleri ne işe yarar veya ne iş yaparlar? Bu dükkânların denetimini ve kontrolünü neden yapmazlar?

 

Çevre sakinlerinin ifadesine göre; Buraya giren, çıkan belli değil... Madde bağımlıları burayı mesken tutmuş. Burasının günlerdir ve hatta aylardır madde bağımlılarının uğrak yeri olduğunu söylüyorlar.

 

İçerideki şişelere bakılırsa burası uzun süredir meyhane olarak kullanılmış...

 

Ne hikmetse görevliler dâhil, her gün buradan yüzlerce insan ve araç geçiyor. Ama bir Allah’ın kulu dahi burayı göremiyor...

 

Eyyy yetkililer ve etkililer, hadi diyelim bu dükkânın durumundan hiç haberiniz yok. Ama neredeyse her gün Belediye araçları ile bu dükkânın önünden vızır vızır geçiyorsunuz. Kapının açık olduğunu hiç mi görmüyorsunuz, hiç mi fark etmiyorsunuz? Burası kamuya ait bir yer...

 

Ayrıca halk pazarının kurulduğu Perşembe günleri burada görevli zabıta ekipleri var. Onlar Pazarı ve atıl durumdaki Belediye dükkânlarını merak edip, hiç mi gezmiyorlar? Gezmiş olsalar buradaki çöplüğü ve rezaleti tabii ki görebilirlerdi. Ama ne yazıktır ki, görememişler. Demek ki sadece bakıyorlar...

 

Demek ki danışmanlar dün olduğu gibi bugün de Başkanı yanlış yönlendirmeye devam ediyorlar.  

 

Demek ki görevlendirdiği bazı amirler de Başkanı dinlemiyor, bir başka ifade emir ve talimatlarını dikkate almıyor veya umursamıyorlar...

 

Anlaşılan bu gidişle, Başkan’ın görevlendirdiği personel işini yapmayınca boş dükkânların denetimi de Başkan’a düşecek.

 

Devletin malına böyle mi sahip çıkılıyor?

 

Yahut Çubuk Belediyesi, boş dükkânların denetimini de mi Büyükşehir’e bıraktı?  

 

Çünkü boş dükkânların kiraya verilme işlemi 16.02.2017 tarihinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak...

 

Çubuk Belediyesi bunun için mi boş dükkânların denetimini yapmıyor?  Ama unutmayınız ki Büyükşehir’de bir kamu kuruluşu, Çubuk Belediyesi de onun bir kurumu... Bu yüzden sorumluluktan kaçamaz...

 

Sayın Başkan, Allah göstermesin, burada içip, sızarak yatan bir bağımlı soğuktan donarak hayatını kaybetse, bunun sorumlusu kim veya kimler olacak? Hiç düşündünüz mü?

 

Bu tür yerler akşamları neden kontrol edilmez?  Perşembe Pazarı’nda eskiden gece bekçisi vardı. Şimdi de var mı, varsa ne iş yapar?

 

Sayın Başkan gerek ilçenin sorunları ile ilgili ve gerekse Belediyenin hizmetleri ile ilgili haber ve yorumlarımda (öngörülerimde) hep haklı çıktım. Eskiden olduğu gibi yine tekrarlıyorum; Maalesef Belediye de sevenin yok, sayanın da yok gibi. Göreve getirdiğin bazı kişilerde görevlerini layıkıyla yapmıyor/yapamıyor...

 

Dost acı söyler; Maalesef Başkan’ın başarılı olmasını istemeyen birileri, dün olduğu gibi bugün de kuyusunu kazmaya devam ediyor...

 

Görev dağılımında körü körüne partizanlık yapılıp, ehliyet ve liyakat esas alınmazsa sonuçta olacağı da budur...

 

Hemen hemen her alandaki görevlendirmelerde ‘ehliyet ve liyakat’ esas olmalıdır. Eş-dost ilişkisi, ahbap-çavuş ilişkisi geçici olarak birilerini memnun etse de, uzun vadede bunun zararını herkes görür...

 

İlçenin sorunlarının çözümünde hâkim görüş, “saldım çayıra, Mevla kayıra” stratejisidir.

(Saldım çayıra, Mevla kayıra: Plansızlık, programsızlık, her şeyi, geleceğin insafına bırakan bir anlayışı anlatan bir söz.)

 

Bu zihniyetle de, Çubuk halkı ve ilçenin sorunları da maalesef Allah’a emanet...

 

Çubuk Belediyesi üstesinden gelemediği her türlü sorunu Büyükşehir’e havale etmeye devam edecek mi?

 

Sorunlar bu şekilde çözülecekse Belediye de o kadar personele ne gerek var?

 

Yoksa Çubuk Belediyesi’nin de asli görevleri de var mı? Ya da Çubuk Belediyesi’nin asli görevleri neler? Bunu bir anlatan olsa da bizlerde aydınlansak, halkı da bu bilgiler ışığında bilgilendirsek, adımlarımızı da buna göre atsak daha iyi olmaz mı?

dscn0045-vert.jpg

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum