Prof.Dr. Mehmet Gürol

Prof.Dr. Mehmet Gürol

Sınav Mevsiminin Menüsü

SINAV MEVSİMİNİN MENÜSÜ

Değerli okuyucularım, şimdi size bazı kodlar vereceğim. Bunların ne anlam geldiğini çözmeye çalışın: SBS, PYBS, ÖYOS, ALS, PKGS, OSS, YDS, YÖS, JANA, JANU, YÇS, DGS, ALES, KPSS, TUS, YL, D, M+MS, KBYS , KPDS, SB.

 

Bunlar, yazının sonunda verdiğim gibi hayatımız boyunca gireceğimiz veya girdiğimiz sınavlardan bazılarıdır. Son zamanlarda Kızılay"daki kitapçılara hiç uğradınız mı? Kitapçıya girmeden sizi soru kitapları, soru bankaları, soru yaprakları, sınav denemeleri vb. karşılar. Sağınız dershane solunu dershanedir. Etrafınızda bulunan bir üniversite mezununa şu soruyu sorun: Hayatında kaç tane çoktan seçmeli soru çözdün ve bunların kaçını kullanıyorsun?

 

Evet okuyucularım, mevzuyu biraz açalım. Güzel baharımın güzel çocukları ve gençleri, sınav mevsiminin turfanda ve hormonlu sebze ve meyveleri gibi hem kendilerini hem de ailelerini zehirlercesine sınav yarışmacıları olarak koşuşturuyorlar. Artık 4.sınıfa gelen çocukları dershaneye yazdırıyor ve üniversiteyi bitirdikten sonrasına kadar devam ettiriyoruz. Peki kaç tane soru çözüyor ve çözdüğümüz sorular ne işe yarıyor? Ben size bizden bir örnek vereyim. Öğretmen olabilmek için KPSS denilen ucube bir sınava girmek gerekiyor. Öğretmen adayı 3. sınıftan itibaren bu sınava hazırlanmaya başlıyor. Sınavda alan bilgisi sorulmadığı için alanıyla ilgili dersleri ikinci plana atıyor. Hatta alanıyla ilgili derslerde soru çözüyor. Sınavda genel kültür, genel yetenek ve uygulaması olmayan öğretmenlik bilgisi formasyonuna ilişkin sorular çıktığı için sadece bunlara çalışıp sınavı kazanarak öğretmen olabiliyor. Peki öğretmen olunca bu sorulardan elde ettiği bilgileri uygulayabiliyor mu?

Bu kadar soru çözmeye rağmen sınav sonuçlarına baktığımız zaman, gerek orta öğretim sınavlarında ve gerekse üniversite sınavlarında geniş bir yığının her yıl artan sayıda sıfır puan aldıkları görüyoruz. Son on yılda artan sayıda öğrencinin hiçbir soruya cevap vermemesi tesadüf müdür? Bakalım bu yıl bu sayı daha da artacak mı? Genelde Türkiye"nin matematik ortalaması 2 soru civarında; fizik ortalaması daha kötü durumda. Ancak sınavı kazanıp üniversiteye gelen öğrencilerin büyük çoğunluğu sanki hiç matematik bilmiyor, kimya ve fizik dersi görmemiş gibi. Neden?

Fransa"da Medya Yüksek Konseyi, 0-3 yaş arası çocukların televizyon izlemesine yasak getirdi. Bu yasak sadece büyüklerin izlediği kanalları kapsamıyor, çocuk ve bebek kanalları için de geçerli. Çünkü televizyon 3 yaşın altındaki çocukların zekâ gelişimini olumsuz etkiliyor. Çünkü çocuk beyni 5 duyusuyla algılar ve bu 5 duyusuyla algıladığını da kodlar. Kapıdan çıkarız. Pencereden bakarız. Bunlar bebeklikten itibaren kodlanarak öğreniliyor. Hepsi de 5 duyuyla algılanıyor. Televizyon ise sadece iki duyuyu, görme ve işitmeyi çalıştırıyor. Diğer üç duyunun çalışmasını köreltiyor. Bu da özellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklar için çok önemli.

Benzer durum eğitim sistemimiz için de geçerli. Ezbere dayalı sınavlar sadece ezberletiyor. Kavrama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme, sorgulama, anlama, hissetme, yapma vb. davranışlar yok. Yıllar önce (1974) Prof.Dr.Yahya Kemal Kaya  hocamız "İnsan Yetiştirme Düzenimiz" adlı kitabını niçin yazdığını kitabında açıklamıştı. ABD"ye eğitim için giden hocamız, İngilizce öğrenebilmek için farklı ülkelerden gelen öğrencilerle birlikte hazırlık eğitimini alırken, dersin hocası bir soru soruyor. "Japonya"nın yüzölçümü ne kadardır?" Japonlar cevap veremezler. Sadece Türk öğrenciler cevap verirler. Bizimkiler böbürlenip, Japonlarla dalga geçerken Japonları cahillikle suçlarlar. Ancak bu durum Japonları hiç etkilemez, umursamazlar.  Çünkü ansiklopedik bilgiye ulaşmalarının zor olmadığını belirtirler. Hocamız Türkiye"ye geldiğinde İstanbul"a gider. İstanbul"da Boğaz köprüsünü Japonların yaptığını görür ve ülkelerinin yüzölçümlerini dahi bilmeyen ve dalga geçilen insanların nasıl olur da köprü yapabildiklerini sorgulamaya başlar. Ve eğitim sistemimizin sorunları olduğunu görür ve kitabını yazmaya karar verir. Evet okuyucularım, 25 yıl önce tespit edilen sorun şiddetiyle devam etmektedir.

Bununla birlikte hepimiz biliyoruz ki çocuklarımız, dolayısıyla Milletimiz zekidir, sezgileri güçlüdür,  yaratıcıdır, empatiktir,  yenilikçidir, risk alır, enerjiktir, duyarlıdır ve insancıldır. Peki bu özellikler neden kendini gösterememektedir? Çünkü insanlarımıza kendilerini ifade etme şansı tanınmamış, değer verilmemiş, dinlenilmemiştir. İlkokuldan itibaren eğilimleri izlenmemiş, kendilerine ne tür eğilimleri olduğu, neler yapabilecekleri söylenmemiştir. Okul-dershane sistemi bizi yarış atı yapmıştır. Böylece  üniversiteye ezbere bilgi ile gelen öğrencinin başarı hedefi yalnızca sınavı kazanmak olarak belirlenmiş ve bütün enerjisini sınavı kazanmaya bağlamıştır. Bu şekilde yetişen genç, zevkleri, eğilimi, beklentileri, ne tür meslekten hoşlandığını ve ileriye yönelik olarak hangi alanda yenilik yaratabilirim bilinci oluşmamıştır. Bu şekilde sınavı kazanan genç üniversiteye geldiği günden sonra da üniversiteyi lise gibi görmekte ve benzer davranışları sergilemektedir.

Bütün bu sonuçlar çocukların değil sistemin sorgulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Çünkü bu sistem hiperaktif bir insanı  ve milleti doğurmaktadır. Yani en ufak uyarıda dikkatimiz dağılıyor, başladığımız işi bitiremiyor, dinleyemiyor, yerinde duramıyor, gereksiz konuşuyor, sabırsızlanıyor, çatışıyoruz. Bu da kolbastı gibi garip, o kadar da anlamsız bir oyunu, dolayısıyla kolbastı türü kişiliği doğuruyor. Çünkü kolbastının ne belli bir disiplini var ne de kimin onu niye oynadığı bellidir. İnsanların deli gibi çırpındığı, başı boş bir hareket zinciridir. Hasan Bülent Kahraman"ın belirttiği gibi  o derecede kimliksiz ki, sevincin boşalması da, öfkenin boşalması da aynı dille ifade edilebiliyor (arabesk duygusu). Haklılık veya haksızlık artık önemli değildir. İnsanlar sadece kendi varlıklarını duyurmak istiyor.

Dolayısıyla ezbere dayalı eğitim sisteminin kolbastıyı doğurması bizim için sürpriz olmamıştır. Bu kolbastı ruh halini ülkemizin verilerinde de görebiliriz. Örneğin, dünyanın ilk 17 ekonomisinde yer alırken, insani gelişmişlik endeksimiz 92"dir. 41 OECD ülkesi arasında imkânları en iyi okulu ile en kötü okulu arasındaki farkın en yüksek olduğu ülkeyiz. Öğrencilerin derse giriş ile çıkış hızı arasındaki fark çok yüksektir. Çoğu insan, birçok bilgiyi ediniyor, çok konuşuyor ama iş yapabilme güçleri çok azdır. İşe yaramayan şeyleri daha fazla öğretmeye ve yaptırmaya çalışan nadir ülkelerden birisiyiz. Yine 20 milyonluk genç öğrenci nüfusunun geleceğe ilişkin hedef koyamaması, ne yapacağını ve ne aradığının eğitim yolu ile kavranılamadığı ülkelerin başında gelmekteyiz.

Velhasıl kelam, yazı uzamaya başladı. Yıllar önce Öztürk Serengil"in hemen her filminde 'abidik gubidik twist' diye garip bir şarkı içinde garip bir  dansı vardı ve o günlerden Türkçeye de  'abidik gubidik' argosunu hediye etmişti. İşte bizi kolbastı eşliğinde "abidik gubidik" yapan ve beni "abidik gubidik" bir yazı yazmama neden olan aşağıdaki menüye bakınız ve afiyetle ezberleyiniz.

 

Sınav Menüsü

KADEME

SINIF

SINAV ADI

AÇIKLAMA

 

 

 

İLK

ÖĞRETİM

4

Dershane

SBS           Seviye Belirleme Sınavı

PYBS         Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı

ÖYOS        Özel Yabancı Okullar Sınavı

ALS           Askeri Liseler Sınavı

PKGS        Polis Kolejine Giriş Sınavı

OSS          Öğrenci Seçme Sınavı

YDS          Yabancı Dil Sınavı

YÖS          Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı
JANA         Jandarma Astsubay Giriş Sınavı

JANU         Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı

YÇS          Yurtdışında Çalışanların Çocukları

             İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı

DGS          Dikey Geçiş Sınavı

ALES     Akademik Personel ve Lisansüstü Sınavı

ÜDS      Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı

KPSS         Kamu Personeli Seçme Sınavı

TUS          Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı

YL             Yüksek Lisans

D              Doktora

M+MS       Memurluk ve Meslek Sınavları

KBYS         Öğretmenlik Kariyer

             Basamaklarında Yükselme Sınavı

KPDS        Kamu Personeli Yabancı Dil Bil.Sınavı

SB            Sürücü Belgesi

5

Dershane+ PYBS

6

Dershane +SBS+ PYBS

7

Dershane +SBS+ PYBS

8

Dershane +SBS+ PYBS+ ÖYOS+ ALS+PKGS

 

 

 

 

LİSE

9

Dershane +PYBS

10

Dershane +PYBS

11

Dershane +PYBS

12

Dershane +OSS+YDS+YÖS+

JANA+JANU+YÇS+MEMURLUK ve MESLEK SINAVLARI+ SB

ÖNLİSANS, LİSANS ve LİSANS ÜSTÜ

1-10

(13-22)

Dershane + DGS+ALES+ ÜDS+KPSS+TUS+ YL+D+ MEMURLUK ve MESLEK SINAVLARI+ SB

ÜNİVERSİTE SONRASI

-

Dershane +MEMURLUK ve MESLEK SINAVLARI+ KBYS+KPDS+SB

 

www.mehmetgurol.com

Bu yazı toplam 8115 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum