AKKUZULU İLKOKULU’NDA 23 NİSAN ÇOŞKUSU...

AKKUZULU İLKOKULU’NDA 23 NİSAN ÇOŞKUSU...

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de Türk Milletinin bağımsızlığı yolunda attığı ilk adım olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Akkuzulu İlkokulu’nda coşkuyla kutlandı.

       

                                   Şuayip YAMAN

Haber-Yorum

 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de Türk Milletinin bağımsızlığı yolunda attığı ilk adım olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Akkuzulu İlkokulu’nda coşkuyla kutlandı.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünyada çocuklara armağan edilen ilk ve tek ‘Çocuk Bayramı’dır.

 

Çubuk İlçesi, 23 Nisan’a kar sürpriziyle uyandı. Şiddetli soğuğa rağmen törenlerin yapıldığı Akkuzulu İlkokulu’nun bahçesi sabahın erken saatlerinde dolmaya başlamış... Özellikle kadınların bayrama ilgisi dikkatlerden kaçmadı.

 

Törenlerde, sırtındaki torununun üzerini üşümesin diye pike ile örttüren ninelerimiz bile vardı.

 

Sunuculuğunu Okul’un 4/B sınıfı öğrencilerinden Sebahat Sivri ve 4/A sınıfı öğrencilerinden Yusuf Yetim’in yaptığı kutlama programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla saat 10.00’da başladı.

 

Okul Müdürü Ali Ağırkaya günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.

 

Anasınıfı öğrencileri hazırlamış oldukları “Hayat Bayram Olsa” adlı gösteriyi sundular.

 

Üçüncü sınıf öğrencileri “23 Nisan” adlı şiirini okudular.

 

Okulun “Mini Mini Birleri” dans gösterilerini sundular.

 

7/B sınıfı öğrencilerinden Oğuzhan Karaveli, bir zamanlar babaannesinin de okulda okuduğu

“En Güzel Bayram” şiirini okudu.

 

2/B sınıfı öğrencileri “Penguen Dansı” gösterilerini sundular.

 

1/A sınıfı öğrencilerinden Kübra Gölcük, “Bizim Bayramımız”  şiirini okudu.  

 

İkinci sınıf öğrencileri “Anadolu Ateşi” adlı gösteriyi sundular.

 

4/A sınıfı öğrencilerinden Edanur Sivri, “Atamızdan Armağan” şiirini okudu.

 

2. sınıf öğrencileri “Biz Geleceğiz” şiirini okudu.

 

Halk Oyunları Ekibi  yöresel oyunları oynadılar.

 

Öğrenciler “Damat Alayı” gösterisini sundular.

 

Çocukların sergilediği renkli gösteriler izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Şiirler okundu, çocuklar hareketli müzik eşliğinde doyasıya oynadılar.




 

Okulda sınıflar arasında düzenlenen futbol turnuvasında şampiyon olan 4/B sınıfı futbol takımı oyuncularına ‘Of Gençlik Hareketi Derneği’ yöneticileri tarafından oyuncak hediye edildi.  

Atatürk ve 23 Nisan Çocuk Bayramı...

 23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlarız.

Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır.

Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetirdi. İmparatorluğun son yıllarında padişahlar rahatlarını düşündüler. Yurt bakımsız kaldı. Ülke sorunları yüzüstü bırakıldı.

Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Bizimle birlikte olanlar savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Yurdumuz İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.

Padişah ve yandaşları ülkenin paylaştırılmasına ses çıkarmadılar. Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 günü geldi.

Samsun’dan Amasya’ya, oradan Erzurum’a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum’da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla «Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır.

Atatürk, Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir» diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler, milletvekilleri, Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplandılar. 

İlk Büyük Millet Meclisi’nin toplandığı bina Ankara’da Ulus Meydanı’ndan İstasyon’a (Ankara Tren Garı) giden caddenin başındadır.

Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllar ülkemiz yokluk yoksulluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu.

Top seslerinin Ankara’da duyulduğu zamanlarda bile Meclis düzenli toplandı. 

Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde ulusumuz dünyaya Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi verdi.

Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı. Bağımsızlık savaşının öncüsü olan Kurtuluş Savaşı’mız yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu. 

23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclisimizin toplandığı gündür.

23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür.

Bu gün Milli Egemenlik Bayramımızdır.

23 Nisan dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır.

Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. «Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.» diyen Atatürk, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan’da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir.

Her 23 Nisan’da yurdumuz bir bayram alanı olurdu. Çocuklar törenlerde konuşmalar yaparlar, şiirler okurlardı.  Gece fener alayları düzenlenir.

Son yıllarda diğer milli bayramlarda olduğu gibi, bu Bayram’da da törenler formaliteden öteye geçmiyor. Okulların büyük alanlarda özellikle de statlarda birlikte yaptığı bayram törenler artık yapılmıyor. Okullar bayramları artık kendi alanlarında yapıyor.

 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükleri olan siz çocukların bayramıdır. 

                    Atatürk ve Çocuklar

Atatürk çocukları çok severdi. Onun dilinde çocuk, sevgi demekti. Sevdiklerine, hangi yaşta olursa olsunlar, “çocuk” diye seslenirdi. Kendisinin çocuğu olmamıştı; bundan dolayı zaman zaman bu konuda iç acısı duymuştur.

Bütün çocukları onun öz çocukları gibiydi. O, bu yavrulara öylesine gönül vermiş, onlar da ona öylece candan bağlanmışlardı. Dünyada böyle bir mutluluğa erişmiş kaç insan vardır ve böyle bir insanın yüreğinde öyle bir üzüntü nasıl yer tutabilir.

Atatürk, Çocukluk ne güzel şey.. Çocuklar ne sevimli, ne tatlı yaratıklar değil mi? En çok hoşuma giden halleri nedir bilir misin?.. Riyakârlık bilmemeleri, bütün istek ve duygularını içlerinden geldiği gibi açıklamaları” ne güzel bir şey diye duygularını dile getirmiş, bir başka gün de;

"Çoğu ailelerin öteden beri çok kötü bir alışkanlıkları var; çocuklarını söyletmez ve dinlemezler. Zavallılar lâfa karışınca, sen büyüklerin konusuna karışma der, sustururlar. Ne kadar yanlış, hatta zararlı bir hareket.

Halbuki tam tersine, çocukları serbestçe konuşmaya; düşündüklerini, duyduklarını olduğu gibi ifadeye teşvik etmelidirler; böylece hem hatalarını düzeltmeye imkân bulunur, hem de ileride yalancı ve riyakâr olmalarının önüne geçilir.

Kısacası, artık çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da, başkalarının samimî düşüncelerine saygı beslemeye artık alıştırmalıyız.

Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışmalıyız. Bence bunlar, çocuk terbiyesinde ana kucağından, en yüksek eğitim ocağına kadar her yerde, her zaman üzerinde durulacak önemli noktalardır. Ancak bu suretledir ki, çocuklarımız memlekete yararlı bir vatandaş ve mükemmel birer insan olurlardı.

Atatürk’ün Çocuk Sevgisi ve Çocuklara verdiği önemle ilgili sözleri:

ATATÜRK; “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar. Çocuklarını sağlıklı ve bilgili yetiştiremeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılır.”

 

ATATÜRK diyor ki; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, bir yıldızısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar değerli, önemli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

            

Atatürk 23 Nisan’ı Çocuklara Armağan Etmiştir...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren milli bir bayramdır.

Bu bayram bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, egemenliğin ilan edildiği anlamlı gün, diğer taraftan yarının büyükleri, geleceğin garantisi çocuklar için de bir şenlik...

Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bayram dünya çocukları arasında sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi ve tüm insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına katkıda bulunmak için her yıl düzenleniyor.

Egemenliğin ilan edilmesinin ve ardından bu günün “Çocuk Bayramı” olarak kutlanmasının tarihsel gelişimi ise şöyledir:

İstanbul’un 16 Mart 1920’de düşman askerleri tarafından işgalinden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi’nin görevini sürdürmesine imkân kalmamıştı.

İşgal güçleri arasında yer alan İngiliz askerleri meclis’i basarak bazı milletvekillerini tutuklamışlardı. O sırada ankara2da bulunan Mustafa kemal, bu durum üzerine 19 Mart 1920 günü vilayetlere ve kolordu komutanlıklarına bildiri göndererek durumu açıkladı. Bildiride ayrıca ülkenin bağımsızlığını korumak amacıyla bir Milli Meclis’in Ankara’da toplanması için çalışmasını istiyordu.

Bu bildiri üzerine tüm illerden 232 milletvekili seçildi. İstanbul’dan gelen 92, Yunanistan ve Malta’dan gelen 14 milletvekili ile bu sayı 337’ye yükseldi. Fakat 23 Nisan 1920 günü yapılan ilk toplantıya ancak 115 milletvekili katıldı. O gün çalışmalarına başlayan milletvekilleri güç şartlar altında çalışmaya başladılar.

Meclisin çalışmalarının tek amacı vardı: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”

Atatürk’ün çocuk sevgisini herkes biliyordu. Bütün konuşmalarında ”Bugünün çocukları, yarının büyükleridir” diyerek, geleceğin çocukların elinde olduğunu her fırsatta belirten Atatürk, 1924 de ilk Meclis’in açılış tarihi olan 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar verdi. Bu tarihten 5 yıl sonra ise bu bayramı çocuklara armağan etti.   

            Milli Bayramlar, birlik ve beraberliği pekiştirir...

Bayramlar iyilik ve güzelliklerin harmanlandığı, sevinç ve mutlulukların paylaşıldığı özel günlerdir.

Milli bayramlarımız, ulusça kutladığımız, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren sevinçli günlerimizdir.

 

Milli bayramlarımızı kutlarken atalarımızın kahramanlıklarını ve başarılarını anar, bize emanet ettikleri değerlerin önemini daha iyi kavrarız.

 

Milli bayramlarda evlerin balkonlarına ve resmi binaların ise ön yüzlerine bayraklar asılır; sınıflar süslenir; günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılır. Gece fener alayları düzenlenir.          

Milli Bayramların Önemi

 

Milli bayramlar: toplumların fertlerinin birbirlerine sevgi ve saygı ile yaklaşma, yardımlaşma, birbirlerinin gönlünü alma ve yakınlaşma, mutluluk, sevgi ve huzuru dolu dolu yaşama günleridir.

 

Bayramların, milli duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunu bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır.

 

Milli bayramlar ulus olma, beraber ve aynı kaderi, aynı tasayı, aynı kıvancı yaşama gücünü kuvvetlendirir.   

 

Milli bayramlar bizim en çok mutlu olduğumuz günlerdendir. Milli bayramlar millet olarak bizim için önemli olan zafer ve açılış günleridir. Bu günlerde bayraklar asılır, resmi kutlamalar yapılır. Kazanılan başarılar tekrar hatırlanır. Türk Milleti olarak gururlanırız.

 

Milli bayramlarımızı millet olarak birlikte, büyük bir sevinç ve coşkuyla kutlamamız gerekir...

 23nisan.jpg23nisan2.jpg23nisan3.jpg23nisan4.jpg

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum