Agat Taşı, Çubuk Oto Sanayisinde Esere Dönüşüyor

Agat Taşı, Çubuk Oto Sanayisinde Esere Dönüşüyor

Emlakçı ve oto elektrikçi iki arkadaş, yaptıkları özel makinede Çubuk agat taşını işleyerek yüzük, kolye, gece lambası başta olmak üzere çeşitli sanat eserlerine dönüştürüyor.

Çubuk'ta emlakçılık yapan Kemal Çelik'in (55), hobi olarak başladığı agat taşı işlemeciliği mesleği haline geldi. Doğada bulduğu Çubuk agat taşı ile bir taraftan stres atan Çelik, diğer taraftan da taşları kendi imal ettiği makinelerle işleyerek yüzük, kolye başta olmak üzere çeşitli sanat eserlerine dönüştürüyor. Çubuk agat taşıyla ilgilenmeye yaklaşık 4 yıl önce başladığını kaydeden Çelik, agat taşından eserler yapmayı, oto elektrikçisi olan arkadaşının iş yerinde sürdürdüğünü ifade etti.

"Bir kez giren, bırakamıyor"  

Taş işi ile uğraşmanın bir hastalık olduğunu ifade eden Çelik, bir başlayanın bir daha bırakamayacağını kaydetti. Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine taş işlemeye başladığını aktaran Çelik, "Benim esas mesleğim emlakçılıktır. Emlakçılık yaparken bir arkadaşımın yanında bu taş işiyle uğraşmaya başladım. İlk önce hobi olarak bu işe başladım. Bu meslek çok zevki bir meslektir. Bir kere girince bir daha bırakamazsınız. Bu taş işi ayrı bir hastalık oluyor insanda. Boş vakti olan herkese tavsiye ederim. Özellikle gençlere tavsiye ediyorum, bu işle uğraşsınlar güzel bir iştir" diye konuştu.  

İşi geliştirdikçe makine ihtiyacı doğduğunu söyleyen Çelik, ilkel koşullarla da olsa 3 yılda özel bir makine yaptığını belirtti. 

Çelik, şöyle devam etti:

"Doğadan topladığım taşları bu makinede önce dilimleyerek 4 milim, 5 milim şeklinde kesiyoruz. Bir taraftan da tamburlarda yüzük ve kolyeler için taşları işliyoruz. Diğer atölyemizde de burada işlediğimiz taşları alarak yüzük ve kolye yapıyoruz. İşlediğim taşların bir kısmını ise sitelerde bir arkadaşıma satıyorum. Onlar da mobilyaların içlerine yerleştiriyorlar. Mobilya süslemesinde kullanıyorlar. Biz taşlardan bir cevher çıkartmaya çalışıyoruz. Bu taşlar çok güzel taşlar. Her biri ayrı ayrı desenlerde parmak izi gibidir, hiç biri birbirine benzemez. Aynı taşın bir dilimi diğer dilime benzemez. Yani modeller ve çizgiler olsun hepsi değişir. Yaptığımız kolye ve yüzükleriÇankaya'da satıyorum. Taşın değerini bilen taşın değerini fazlasıyla verip alıyor." 

Makinelerin 380 watt elektrik ile çalıştığını anlatan Çelik, "Bu arkadaşımızın dükkanına bu makineleri yerleştirdik. O da bizden görerek bu işe merak etti. Bu arkadaş da oto elektrikçisi olmasına rağmen bu işe girdi ve boş zamanlarından taş işliyor. Kendisi burada yüzük, kolye taşları yapıyor. Eşine dostuna hediye ediyor veya satıyor. Yani bu arkadaşımızda buradan bir gelir elde etmeye başladı" ifadesini kullandı.    

Gece gündüz festivale hazırlık yaptıklarını söyleyen Çelik, festivalde stant açarak ürünlerini hem sergileyeceklerini hem de satışa sunacaklarını sözlerine ekledi.

"Doğadan buraya sürekli taş taşıyorum"

Zeynel Kılavuz (60) da arkadaşı Kemal Çelik'in tavsiyesi üzerine taş işine girdiğini vurgulayarak, "Ben bu işe, arkadaşımın sayesinde girdim. Buraya makinelerini yerleştirdi ve beni bu işe alıştırdı. Ben de doğadan buraya sürekli taş taşıyorum. Boş vakitlerimizde taşları kesiyoruz, işliyoruz. Çok zevkli bir iş, herkese tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.

Çevresinde taş gördüğü zaman dayanamadığını anlatan Kılavuz, atölyesinin her yerini taşla doldurduğunu aktararak, onları işlemenin ve değerlendirmenin hoşuna gittiğini ve kendisine mutluluk verdiğini ifade etti. -Ankara

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum