Şuayip YAMAN

Bu Sokak’taki işyerleri, Sokağı işyerinin bir uzantısı olarak kullanıyor. Yaya kaldırımları işgal altında. Üstelik buradan Kıbrıs Caddesi’ne çıkan ara sokaklar da işyerleri tarafından kapatılmış, işyeri sahipleri buralara bir şeyler; Çiçeklikler yapmışlar, elektrik direkleri dikmişler, oturma yerleri yapmışlar... Kısacası Sokağı kullanılamaz hale getirmişler. Yetkililer ise sadece seyrediyor.

6. Sokak’taki ‘Merkez Taksi’ ile 2. Sokak’taki ‘Park Taksi’ durakları, sıkışık olarak hizmet verdikleri alandan, Köprü’nün ayağında münasip bir yere taşınabilir.  İki taksi durağımızı birleştirerek bir ‘taksi depo’ alanı oluşturulabilir...

Otobüs güzergâhının değişmesi sonucu EGO ve Özel Halk Otobüsleri ile birlikte dolmuşların tekrar Atatürk Parkı’nın önündeki Atatürk Cadde’sinden tek yönlü olarak  geçmesi üzerine yolcu kuyruğu; zaman zaman eski Askerlik Şubesi’nin bulunduğu yerden 2. Sokağın yanındaki işyerlerinin önüne kadar uzuyor.

Park’ın karşısındaki Atatürk Caddesi karşılıklı araç oto parkıyla zaten içinden çıkılmaz bir halde.. Buna birde yeni dolmuş ve otobüs güzergâhı eklendi. Burada trafik arapsaçına dönüşüyor.

Ayrıca bu Cadde de şimdi de ikili park modası başladı. Dörtlüleri yakan araç sahipleri burada dakikalarca park edebiliyor. Gariban sürücülere ise sürekli ceza yazılıyor.

Atatürk Parkı’nın önüne ve karşısına iki cep yapılıp durak haline getirilebilir.

Örneğin; Atatürk Parkı’nın önündeki yaya kaldırımı 3 metre, karşısındaki işyerlerinin bulunduğu 7 metrelik yaya kaldırımı da 4 metre geriye çekilip ‘cep’ yapılabilir. Bu suretle dolmuş ve otobüslerin rahatça yolcu indirip-bindirmeleri sağlanabilir.

Şimdilerde otobüs ve dolmuşlar bu caddede yolun ortasında yolcu indirip-bindiriyor. Bazen iki otobüs karşılıklı olarak yan yana geldiğinde ortaya acayip manzaralar ortaya çıkıyor.

Park Taksi ve Merkez Taksi, Köprü’nün ayağına yakın bir yerde hizmete girerse, bu sokaklar  rahatlamış olur. 

                                   Kentin merkezinde otopark olur mu?

Şehrin merkezinde otopark olursa vatandaşlar şehrin her yerinde otopark ister. İlçede trafik Arap saçına döner. İnsanları bu kadar rahata alıştırmayın. O zaman şimdilerde de olduğu gibi insanlar 30 metre uzaklıktaki bir bakkal ve markete bir kibrit, bir ekmek, bir çiklet almak için araçla giderler.

Aslında her sokak ve cadde tek yön olmalı.. Kentin merkezi yayalara mahsus olmalı. Yayalar rahatça gezmeli ve yürüyerek alışverişlerini yapmalı. Çünkü Avrupa ve ABD de ulaşım metro ile sağlanıyor, yer üstü tamamen yayalara ait...

Başkan Dr. Tuncay Acehan, bir önceki (2014) ‘Festival Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Çubuk’u turizm üssü haline getirmek istiyoruz ve bu noktada ilçemizin potansiyellerini ön plana çıkaracağız” demişti.

Bu sözünü ne zaman unuttu? Bu işi turistik ürün satan yerlere otopark yaparak mı gerçekleştirecek?

10. Sokak olsa olsa Elmacı Market’e kadar mesire alanı olur. Hatta bu alan Sanayi’ye kadar da uzatılabilir.

Keza; 10. Sokağın karşısındaki bazlamacıların bulunduğu yerden Adliye’ ye kadar ve atıl durumda olan güzergâhta yine mesire alanı olur. Örneğin Adliye’nin önündeki yeşil ve boş alan ile onun simetriğindeki yer alan Sevgi Aile Çay Bahçesi’nin çevresindeki alan müstecirlere verilirse hem güvenliği ve temizliği bu işyeri sahiplerince sağlanır. Hem ilçe halkı huzur ve güven içinde buralarda oturur ve gezer. Hem de Belediye bir ek gelir elde eder.

Bugün buralar da akşamları kimse gezemiyor. Çünkü güvenlik yok. Yeşil Çubuk Parkı, sadece  7/24 saat “Kamera Sistemi” ile izleniyormuş...Bu da kimseye güven vermiyor.

10. Sokağın ortasına Köylü Pazarı ve Ücretli Otopark yaparsanız, bu yöre esnafını cezalandırmış, aynı zamanda da çifte standart uygulamış olursunuz. 

Belediye ne zaman icraatlarına başlayacak?